"فلويد" - Translation from Arabic to Turkish

    • Floyd'
        
    • Lawton
        
    Sonny Liston oyunu öldürdü ve Floyd Patterson senede bir dövüşüyor. Open Subtitles قتل سوني ليستن اللعبة و قتال فلويد بيترسون مرة كل سنة
    CA: Akıllarımıza durgunluk verdiğin için çok teşekkürler, Floyd. TED ك.أ: شكراً لك على عصف أذهاننا جميعاً، شكراً جزيلاً فلويد.
    Bu muhteşem Floyd Romesberg. Onun yapmış olduğu şeylerden biri yaşamın temel kimyasını değiştirmesi. TED إذًا هذا هو الرائع فلويد رومسبيرغ، وأحد الأشياء التي كان يقوم بها فلويد أنه كان يتلاعب بالكيمياء الأساسية للحياة.
    Floyd Lawton "DEADSHOT" HARLEEN F. QUINZEL "HARLEY QUINN" Open Subtitles "فلويد لاتون" "ديدشوت" "هارلين إف كوينزيل" "هارلي كوين"
    Greddian Bölücüleri'nin başında Floyd Lawton vardı eskiden Amerikan Ordusu için çalışan bir keskin nişancı. Open Subtitles وGreddian وقاد الانفصاليين فلويد لوتون، قناص السابق لجيش الولايات المتحدة ".
    Burada da Pink Floyd'un "Machine" parçası simaskop kullanarak oynatılıyor. TED وهذا هو جهاز بينك فلويد يعمل في وقت آني عبر سايمسكوب.
    Spektroskopinin gücünü aslında daha 1973'te Pink Floyd anlamıştı. TED قوة الإسبيكتروسكوبي قد تم اكتشافها بواسطة بينك فلويد في عام 1973.
    Mesela şu Floyd Thursby hakkında bir şeyler anlatın bana. Open Subtitles مثلا, يجب ان اعرف شيئا عن صديقك فلويد ثورزبى,
    Floyd ceketinin cebinde daima yedek bir silah taşırdı. Open Subtitles كان فلويد يحمل دائما مسدس آخر فى جيب سترته,
    Kumarbaz o zamandan beri ortalıkta yok ve Floyd bu konuda bir şeyler biliyordu. Open Subtitles وقد أختفى المقامر, وكان فلويد يعرف بالأمر, لا ادرى,
    Floyd'un başına gelenlerden sonra ona dokunmak bile istemiyorum. Open Subtitles بعد موت فلويد, اصبحت اخاف ان المسه, الا عند تسليمه لشخص آخر
    Fakat Floyd'u korkutamayacağımı anlayınca... Open Subtitles ولكن, عندما اكتشفت ان هذا لن يُخيف فلويد,
    Floyd olayını asla unutmayacağım. Günün en yoğun saatinde baltayla öldürülmüştü. Open Subtitles لن أنسى أبداً قضية فلويد,قتل بفأس خلال زحمة السير
    Ingemar Johansson Floyd Patterson'a karşı. Open Subtitles الجولة الأولى: إينجمار جوهانسون ضد فلويد باترسون
    Ingemar, Floyd'un solunu blokladı ve sağla karşılık verdi. Floyd sendeledi. Open Subtitles إينجمار صدّ ضربة من يسار فلويد وهو يحاصره باليمنى
    Floyd, fritözün hemen tamir edilmesi lazım. Open Subtitles بالتأكيد. فلويد , سأحتاج تلك المقلاة تعمل من قبل اللّيلة، الآن.
    Evet, zavallı mutsuz Bay Floyd konusunu kapatalım. Open Subtitles نعم كف عن الحديث عن المسكين غير المحظوظ فلويد
    Unidac endüstriyel alıcılarını hedef alan adamın adı Floyd Lawton. Open Subtitles ! (فلويد لاوتون) يستهدف مشتري أسهم صناعات (يونيداك)
    Floyd Lawton adında bir suikastçı mermilerini kürareye bular. Open Subtitles , (الفاعل قاتل مرتزق يدعى (فلويد لاوتون ولقد خضّل هذه الرصاصات بالكورار
    Mermiler kürara bulanmıştı. Floyd Lawton'un yöntemi. Open Subtitles "الرصاصات كانت مخضّلة بـ "الكورار (ذلك أسلوب عمل (فلويد لاوتُن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more