"فمن الواضح" - Translation from Arabic to Turkish

    • Açıkçası
        
    • apaçık ortada
        
    • görülüyor
        
    • çok ferah
        
    • görünen o ki
        
    • göre belli ki
        
    Açıkçası her zaman çıktığım çocuklar gibi değil. Open Subtitles فمن الواضح أنه ليس بنوعية الشباب الذين أخرج معهم عادة
    Açıkçası Leonard, annesinin seni onun eşi olmaya uygun görmeyeceğini düşünüyor. Open Subtitles فمن الواضح أن لينورد قلق بشأن أن أمه لن توافق عليك كرفيقة له
    - Yani apaçık ortada, değil mi? Open Subtitles نعم، أعني، فمن الواضح جدا، أليس كذلك؟
    Senden hoşlandığı apaçık ortada. Open Subtitles فمن الواضح إنها معجبة بك.
    Yani görülüyor ki gördüğümüz en eski cilt bile dövmeliyse dövme yapmak çok eski bir uygulamadır. TED وإذا كان أقدم جلد رأيناه مغطى بالوشوم، فمن الواضح أن الوشم عادة قديمة.
    Ufaklık, gördüğüm kadarıyla çok ferah feza bir bağrın var. Open Subtitles تيني) إذا كنت لا تمانع فمن الواضح) أنك تلقى ترحيبا كبيرا بالأحضان
    görünen o ki onlar da benimle aynı kitapları okumuşlar. TED فمن الواضح أنهم قد قرأوا نفس الكتب التي قرأتها.
    Hayır, ama amca partiden sonra farklı bir kravatla ortaya çıktığına göre belli ki onu bir nedenle değiştirdi. Open Subtitles اوه ,لا,لا,ولكن حينما ظهر العم بعد الحفلة مرتديا كرافتة مختلفة فمن الواضح انه غيرها لسبب ما
    Açıkçası, bu iş için aklında başka birisi var ve sen beni korkutup kaçırmaya çalışıyorsun. Open Subtitles فمن الواضح أن لديك شخص أخر في ذهنك من أجل هذه الوظيفة وأنت تحاول أن تبعدني
    Ki bu yardım etmek istemediğim anlamına gelmiyor, Açıkçası istiyorum ama birine yardım etmekle, birisi tarafından kullanılmak arasında fark var. Open Subtitles لا أقصد أنني لا أريد المساعدة، فمن الواضح أنني أساعدك. لكنه هناك فارق بين مساعدة شخص والتعرض للاستغلال.
    Ancak bir aptala açıklama yapıyorsan lafa Açıkçası diyerek başlamak gerektiği çok açık. Open Subtitles ولكن ان كان جديرا بأن تصفه "بالطبع" فمن الواضح ان عليك ان تشرح ذلك للأغبياء فقط
    Fahişe olduğu apaçık ortada." Open Subtitles فمن الواضح أنها عاهرة
    Milyonlarca yıldır büyük çaplı çarpışmalar olmadığı görülüyor. Open Subtitles فمن الواضح أنه لم تحدث إرتطامات كبرى خلال ملايين السنين الماضية
    Pilotun kimliğini henüz öğrenebilmiş değiliz ancak pist etrafındaki hareketliliğe bakarak gerçekten de vahim bir kaza olduğu görülüyor. Open Subtitles هويّة السائق لا نعلمها بعد، لكن كما ترون من الأنشطة المتّجهة... صوب حلبة السباق، فمن الواضح أنّه حادث مميت.
    Ufaklık, gördüğüm kadarıyla çok ferah feza bir bağrın var. Open Subtitles تيني) إذا كنت لا تمانع فمن الواضح) أنك تلقى ترحيبا كبيرا بالأحضان
    O kadın her kimse, görünen o ki açık şekilde hedef oydu. Open Subtitles أيًا كانت تلك المرأة فمن الواضح أنها كانت الهدف
    O kadın her kimse, görünen o ki açık şekilde hedef oydu. Open Subtitles أيًا كانت تلك المرأة فمن الواضح أنها كانت الهدف
    Sana iyi olduğunu söylemediğimize göre belli ki bizim bilmediğimiz bir şey biliyorsun. Open Subtitles وبما أنّنا لم نخبرك بعد أنّك بخير فمن الواضح أنك تملك إذاً معلوماتٍ لا نملكها
    - Ama hâlâ daha öldüğüne göre belli ki onu öldüren arsenik değilmiş ve şimdi durumu kötüye gittiğine göre arsenik onu öldüren şeyle savaşıyormuş. Open Subtitles وبما أنّها ما تزال تحتضر فمن الواضح أنّ حمض "الأرسينيك" لم يكن يقتلها وبما أنّ حالتها بدأت تسوء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more