Tanrı biliyor ya, Don istese bahçesine onun için bir ev yaptırabilir. | Open Subtitles | الإله يعلم بأن دون بوسعه تحمل تكاليف بناء منزل له في فناءه الخلفي إن أراد |
Şimdi, onu tanımıyorum, ama eski bir müşterim bir keresinde onun arka bahçesine kemiğini gömmüştü. | Open Subtitles | أنا لا أعرفه، لكن عميل قديم لي دفن عظمة في فناءه |
- bahçesine kakasını yaptığı için ceza adına. | Open Subtitles | أراد معاقبته على التغوّط في فناءه |
- Bunları arka bahçesine koymadığı kesin. | Open Subtitles | والذي لم يضعه في فناءه الخلفي |