Çocuk işi değil bu! | Open Subtitles | فهذهِ مشكله ليس على الاطفال ان يتدخلو بها |
Eğer prodüktörler, yapım ekibi veya herhangi biri bu işin içindeyse, bu da bir suç. | Open Subtitles | لو كان المُنتجين، أو طاقم العمل، أو أيّ أحد مشترك بذلك ، فهذهِ تعدّ جريمة أيضاً. |
Eğer prodüktörler, yapım ekibi veya herhangi biri bu işin içindeyse, bu da bir suç. | Open Subtitles | لو كان المُنتجين، أو طاقم العمل، أو أيّ أحد مشترك بذلك ، فهذهِ تعدّ جريمة أيضاً. |
Eğer içeceğimiz kahveyi saymazsan, ki o yemek bile değil, bu radevumu üçüncü iptal edişim. | Open Subtitles | حسناً, إن لم تحسب وقت شرب القهوة والتي لا تعتبر وجبة فهذهِ المرّة الثالثة فقط التي أضطررتُ فيها لإلغاء موعد المقابلة |
Herşeyi arkanda bırakmak için birşans bu. | Open Subtitles | ان كنت تود نسيان كل هذا فهذهِ هي فرصتك |
bu başkasının görevi. | Open Subtitles | فهذهِ وظيفة شخصٌ آخر. |
O halde, bu onun eli değil. | Open Subtitles | إذن فهذهِ ليست يديهِ. |
"Benim için bu son. | Open Subtitles | بالنسبة إليّ فهذهِ هي النهاية" |
"Benim için bu son. | Open Subtitles | " بالنسبة إليّ فهذهِ هي النهاية.." |
Alice, eğer yanılmıyorsam, bu Hayat Atlıkarıncası. | Open Subtitles | (أليس)، أذا لم اكن مخطئة فهذهِ دوامة الحياة |
bu yeni yıl, anladın mı? | Open Subtitles | فهذهِ سنةٌ جديدة أتفهمُ مقصدي؟ ... |
Olayın ardındaki hikâye bu işte. | Open Subtitles | فهذهِ هي القصةُ وراءِ هذا |
Kamal yeni bir başlangıç istiyorduysa, bu o. Evet. | Open Subtitles | إن أرادَ "كمال" بدايةً جديدةً فهذهِ هيَ |