onları anlamaya çalışıyordu. O zamandan beri ben de aynı şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | كانت تحاول فهمهم وانا الان أعمل نفس الشيء منذ ذلك الوقت |
İnsanlara bağlanamıyorsun çünkü onları anlamaya çalışmıyorsun bile. | Open Subtitles | أنت لا تتفاعل مع الآخرين لأنك لا تحاول فهمهم حتى |
Katıldıkları çok tehlikeli deneysel denemeleri anladıklarından emin olmalarını sağlamak onun bir parçası oluyor. | Open Subtitles | فهمهم من وأتأكد خطرة تجريبية إجراءات لأي وظيفتي من جزءاً يعتبر , عليها يوقعون |
Bu nesil çok yanlış anlaşıldıklarını düşünüyorlar. | Open Subtitles | هذا الجيل يعتقدون انهم يساء فهمهم |
Peki ya bizim talihsiz, yanlış anlaşılmış sanatçılar ne alemde? | Open Subtitles | وماذا بشأن الاثنين السيئي الحظ، الفنانين المُساء فهمهم ؟ |
Los Angeles'ta insanlar gizli duygularını anladıklarını göstermeye çok hevesliler. | Open Subtitles | في (لوس أنجليس)، أنهم متلهفون لكي يظهروا فهمهم لإفكارك الخاصة |
Şimdilik kısıtlı sayıda iseler, onları daha iyi anlamak zorundayız demektir. | TED | إن كانوا هم المورد النادر، علينا فهمهم بشكل أفضل. |
- onları anlamaya çalışırdım. - Hayır! | Open Subtitles | أنا سوف أتعلم فهمهم بصورة أفضل لا |
onları anlamaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت تجرب لمحاولة فهمهم |
"onları anlamaya çalışma." demişti. | Open Subtitles | قال لا تحاول فهمهم - ماذا؟ - |
"onları anlamaya çalışma" demişti. | Open Subtitles | قال لا تحاول فهمهم - ماذا؟ |
Sayılar-- Sayıları anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | ...أرقام بدأتُ في فهمهم |
Bu yüzden, onları bugün almanı ve bu yeni politikayı anladıklarından emin olmanı istiyorum. | Open Subtitles | لذا أريدك أن تأخذهم اليوم وتتأكد من فهمهم للسياسة. |
Araştırmacılar insanların sıklıkla dürüst olmakta ve içlerini yabancılara açmakta arkadaşlarından ve ailelerinden daha rahat hissetiklerini buldular -- ki insanlar sıklıkla yabancılar tarafından daha iyi anlaşıldıklarını hissederler. | TED | وجد الباحثون أن الناس في الغالب يشعرون بالراحة أكثر كونهم صادقين ومنفتحين حول ذاتهم الداخلية مع الغرباء أكثر مما يفعلون مع أصدقائهم وأسرهم -- إنهم غالبًا يشعرون بأنه تم فهمهم أكثر من قبل الغرباء. |
Yanlış anlaşıldıklarını düşünürler. | Open Subtitles | {\pos(190,200)} يظنون بأنهم يساء فهمهم |
Aslında Simpson'lar komşumuz olur ve onların değeri bilinmeyen, yanlış anlaşılmış bir aile olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | بالواقع، آل (سيمبسن) هم جيراننا، ونرى أنهم مُساء فهمهم تماماً وعائلة مظلومة |
Los Angeles'ta insanlar gizli duygularını anladıklarını göstermeye çok hevesliler. | Open Subtitles | في (لوس أنجليس)، أنهم متلهفون لكي يظهروا فهمهم لإفكارك الخاصة |
Şiilerin ne kadar önemli bir grup olacakları ve bizim onları anlamamız ve onlarla nasıl anlaşacağımızı bulmamız gerektiği ortadaydı. | TED | وكان واضحا أن الشيعة يمثلون قوة لا يستهان بها، وسنفعل حسناً إن أستطعنا فهمهم وتعلّم كيفية التعامل معهم. |
Bir milyon yaşına gelsem de onları asla anlayamayacağım. | Open Subtitles | إذا كنت سأعيش كالغني لن أقدر على فهمهم مطلقًا. |