Gidip yatmalısın, yoksa masada uyuya kalacaksın. | Open Subtitles | اذهبي إلى النوم أو ستنامين هنا، فوق الطاولة |
Sanırım konu, öfkenizin masada veya masanın üzerinde olması. | Open Subtitles | أعتقد بأن ذلك يعتمد إن كنت فوق الطاولة أو عليها |
masada işi pişirirken bana yakalanmayın yeter. | Open Subtitles | فقط لا تجعلني أمسككما تغازلان بعض فوق الطاولة. |
Ve hanımefendinin yulaf lapası orada, masanın üzerinde duruyordu. | Open Subtitles | و حساء سيدتي كان جاهزاً قريباً منه فوق الطاولة |
Noble'ın performansını parçalandığı yerleri gördüm , bilirsin, masanın karşısına emeklediğinde , zayıflık ve hainlik hakkında atıp tuttuğunda. | Open Subtitles | لقد رأيت أداءً لأحد النبلاء عندما كان يحبو فوق الطاولة عارياً ساخطاً على ضعفه وعلى خيانته |
Binlerce dolar para masadaydı ama Çoğalanateş kılını bile kıpırdatmadı. | Open Subtitles | آلاف من الدولارات فوق الطاولة ولكن "ستوكبورن" لم يغمض له جفن |
Paranı masada bırakmak gibi. | Open Subtitles | إنها تشبه ترك أموالك فوق الطاولة |
masada unutmuşsun. | Open Subtitles | تركته منسياً فوق الطاولة |
Burada... Hemen şimdi. masada mı? | Open Subtitles | هنا مُباشرة فوق الطاولة |
Burada... Hemen şimdi. masada mı? | Open Subtitles | هنا مُباشرة فوق الطاولة |
Belki masada bırakmışsınızdır. | Open Subtitles | ربما تركتها فوق الطاولة |
Noble'ın performansını parçalandığı yerleri gördüm , bilirsin, masanın karşısına emeklediğinde , zayıflık ve hainlik hakkında atıp tuttuğunda. | Open Subtitles | لقد رأيت أداءً لأحد النبلاء عندما كان يحبو فوق الطاولة عارياً ساخطاً على ضعفه وعلى خيانته |
Karısı geldi ve onları masanın üstünde yakaladı. | Open Subtitles | لقد دخلت زوجة البروفسور وكانا بطريقة ما فوق الطاولة |