Bunlar kendilerini neyin bir araya getirdiğini bilmeden Okyanusun üzerinde uçan insanlardan sadece bir kaçı. | Open Subtitles | هؤلاء كانوا بعضا من كل الذين جمعوا معا فوق المحيط بشئ لم يستطيعوا فهمه ذاك الحين |
Kış boyunca donmuş Okyanusun üzerinde özgürce gezinen ayılar şimdi kumsallarda mahsur durumdalar. | Open Subtitles | الدببة التي تجوّلت كما تشاء فوق المحيط المتجمد طوال الشتاء أصبحت معزولة على السواحل |
Atlantik'in üstünden tek başına uçan ilk zenci adam Alan Lemon mı? | Open Subtitles | ألين ليمون ، وهو أول رجل أسود يحلق فوق المحيط الأطلسي وحده؟ |
Bir düzine insanı uçağa bindireceğiz, onların Atlantik'in üstünden uçuracağız, sonra Tom Bergeron gelecek ve pilotun 6 yaşındaki bir çocuk olduğunu söyleyecek. | Open Subtitles | نضع ناساً في طائرة فوق المحيط الأطلسي، ثم يأتي ( توم بروجرون ) ويفصح... أن ربان الطائرة في السادسة من عمره. |
Atlas Okyanusu üzerinden o kadarlık yolu bunu duymak için geldim. | Open Subtitles | أتحرق شوقاً لسماعها في منتصف الطريق فوق المحيط الأطلسي |
Atlantik Okyanusu üzerinden batıya doğru ilerlemekteymiş. | Open Subtitles | متجهة للغرب، فوق المحيط الأطلسي |
Hat gitti, efendim. Atlantik'te iki tane daha gemi var. | Open Subtitles | أنقطع الخط يا سيدي رصد جسمان آخران فوق المحيط الأطلنطي |
Oraya gitmenin en büyük güzelliği, Pasifik okyanusu üzerinde uçmak. | Open Subtitles | أفضل شيء في الذهاب الى هناك إذا كنت على متن طائرة فوق المحيط الهادئ |
Onu Okyanusun üzerinde atıp, işini bitiririz. | Open Subtitles | سنرميها فوق المحيط للقضاء عليها. |
Okyanusun üzerinde bir bulutun üzerindesin. | Open Subtitles | أنت غيمة فوق المحيط |
Okyanusun üzerinde daireler çizerek uçakları radarla takip ettiklerini. | Open Subtitles | -تُحلّق فوق المحيط... طائرات مُقاتلة ... |
Dışişleri bakanının uçağı Atlantik'te düşmüş. | Open Subtitles | الـ... ، طائرة وزير الخارجية سقطت لتوّها فوق المحيط الأطلسي. |
Atlantik okyanusu üzerinde bir yer. | Open Subtitles | "{\fnArabic Typesetting\fs43}"بمكان ما فوق المحيط الأطلنطي |