| Ben senin kahrolası şerifin değilim. Bana bir, iki-- iki de Yukarıda. | Open Subtitles | أنا لست شريفك اللعين سأحتاج واحد ، إثنان , إثنان فوق هناك |
| Annem şu anda Yukarıda. O çok hasta ve ben hemen onun yanına gitmeliyim. | Open Subtitles | ان امى فوق هناك, وهى مريضة جدا,ويجب ان اذهب اليها |
| Şayet Yukarıda birisi varsa, duvar kadar sağır olmalı. | Open Subtitles | حسناً،إذا كان هناك أي أحد فوق هناك لا بد أن تكون الحجارة صماء |
| Yukarda süpermen ve Lois ile başbaşa olmak çok sıkıcı. | Open Subtitles | هو مملّ جدا فوق هناك مع لويس والسوبرمان. |
| - Yukarısı korkunç ama. | Open Subtitles | - اذْهبُ. - هو مخيفُ فوق هناك. |
| Siz bazen, oradan veya buradan veya yukarıya Yukarıdan aşağıya ve... | Open Subtitles | أحيانا تقفز من هناك،أو من هنا، أو من فوق هناك... |
| yukarıdaki Butch Stone. Kendisini hatırlarsınız. | Open Subtitles | هناك حجارة بوتش فوق هناك , تَتذكّرُ بوتش. |
| Eğer Yukarıda ruhları sayan birisi varsa, şimdi ödeştik. | Open Subtitles | إذا شخص ما فوق هناك أرواحِ تهمِ، ثمّ نحن مستوي. |
| Herhalde vergi vermemek için Yukarıda yaşıyordur. | Open Subtitles | من المحتمل , أن الحياة فوق هناك تكون فقط لتفادي الضرائب |
| Biliyorsun ben doğrudan Tanrı'yla işi bitirmeye çalışıyorum, benim adamım orada Yukarıda. | Open Subtitles | تعرف أنا مرهق أن أكون مستقيم مع اللورد رجلي فوق هناك. |
| Hayır, aslında Yukarıda yaşlı bir hanımefendi yaşıyor. | Open Subtitles | هل كان هناك عدد من الجرائم فوق هناك أو شيء كهذا لا، هناك فقط سيدة مسنةّ لطيفة تعيش في الطابق العلوي |
| Evet, tiyatronun çeşitli yerlerine dağılsınlar. 2 orada, 2 orada, 3 de Yukarıda. | Open Subtitles | متفرقين في كافة أنحاء المسرح إثنان هنا، إثنان هناك، ثلاثة فوق هناك هل سيدفع ثمنهم ؟ |
| Belki de Yukarıda birisi saklanıyordu. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا شخص ما كَانَ يَختفي فوق هناك. |
| Yukarıda Wisconsin'in geri kalanıyla yiyişiyorsundur diye düşünüyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك سَتَكُونُ فوق هناك قيَاْم ببقيّة ويسكونسن. |
| Dinle... anlamıyorsun. - Yukarıda tasavvur edemeyeceğin dehşetler var. | Open Subtitles | أنت لا تفهم، ثمة رعب لا يمكن تخيله فوق هناك |
| - Şu Yukarıda ışığı yanan oda. | Open Subtitles | الثالث الواحد، فوق هناك. الذي واحد. |
| Yukarda ki şu gemi bizim kıçımızı kurtaracak. | Open Subtitles | تلك السفينةِ فوق هناك سَتُوفّرُ مؤخرتنا. |
| Fener Yukarda olsa bari. | Open Subtitles | تلك المنارة من الأفضل أن تكون فوق هناك |
| Yukarısı gerçekten çok eğlencelidir. | Open Subtitles | هو مرحُ حقيقيُ فوق هناك. |
| Evet ve onu dışarı çıkaracaklar... ta ki Yukarıdan biri-- kim olduğunu söylemeyeceğim-- sizin bölümünüzün bilgi toplamak için bile yeterli kaynağınızın olmadığını söyleyene dek. | Open Subtitles | إسحبْه حتى -شخص ما فوق هناك -ولَنْ أَقُولَ من |
| yukarıdaki Butch Stone. Kendisini hatırlarsınız. | Open Subtitles | هناك حجارة بوتش فوق هناك , تَتذكّرُ بوتش. |
| Arama için elimizdeki tüm birimleri oraya yönlendirmeliyiz, anladın mı? | Open Subtitles | نَحتاجُ كُلّ المتوفرون مصادر فوق هناك للبَدْء بالتَفتيش المنطقة، موافقة؟ |
| Şimdi, mobilyaları tekrar yukarı taşıyın... ve bu alanı terk edin! | Open Subtitles | الآن، أرجعو الأثاث الى فوق هناك الآن، إرجعو الأثاث الى فوق هناك واخرجو من المنطقة |
| Tiyatronun başından sonuna kadar dağınık şekilde. İki buraya, iki oraya, üçü de yukarıya. | Open Subtitles | متفرقين في كافة أنحاء المسرح إثنان هنا، إثنان هناك، ثلاثة فوق هناك |