"فى البحيرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • gölde
        
    • göle
        
    • o gölcüğün
        
    Emily Gray, bir çocuğu gölde boğmaya kalkıştığında tüm Toronto dehşete düşmüştü Open Subtitles قررت إغراق جارها الصغير فى البحيرة العام الماضى كل المدينة أصيبت بصدمة
    Şimdi eteklerini çıkarttılar ve gölde yıkıyorlar. Open Subtitles الآن هم ينزعون مايوهاتهم ويبدأون بغسلها فى البحيرة الزرقاء
    Bu vahşi kediyi gölde yüzerken buldum. Open Subtitles لقد وجدت هذا القط المتوحش يعوم فى البحيرة
    Bir muşambaya sar, bir kaç tuğla koy ve göle fırlat. Open Subtitles نلفها فى القماش نضع عليها بعض الاحجار و نرمها فى البحيرة
    "Neden bir taksiye atlayıp Central Park'a gitmiyor ve kendini göle atmıyorsun?" Open Subtitles لماذا لا تستقل تاكسى .. وتذهب إلى سنترال بارك .. وتقفز فى البحيرة
    Toynakların o gölcüğün içinde donduğu günü hatırlıyor musun? Open Subtitles مثل ماذا ؟ ماذا عن المرة التى تجمدت فيها أقدامك فى البحيرة ؟
    gölde hayatımı kurtardığında... sana uygun şekilde teşekkür edemedim. Open Subtitles فى البحيرة عندما أنقذت حياتى لم تتح لى الفرصة مطلقا كى أشكرك
    - gölde üç ceset var. Open Subtitles واحدة فى البحيرة, و واحدة فى غرفة المعيشة لديك ثلاث جثث فى البحيرة
    Bu, Andrews. Burada gölde çalışan bir liman işcisi. Open Subtitles هذا اندرو, عامل الميناء هنا فى البحيرة
    Küçük bir çocuğu gölde boğmaya çalıştın Open Subtitles أنتِ حاولتى إغراق ولد صغير فى البحيرة
    Küçük bir çocuğu gölde boğmaya çalıştın Open Subtitles أنتِ حاولتى إغراق ولد صغير فى البحيرة
    - Bunu gölde denemek ister misin? Open Subtitles أتحب أن تجرب ذلك فى البحيرة ؟ - حسناً -
    - Bunu gölde denemek ister misin? Open Subtitles أتحب أن تجرب ذلك فى البحيرة ؟ - حسناً -
    Onu öksüzler yurduna mı veririz yoksa bağlayıp göle mi atarız, bu bizim işimiz, senin değil. Open Subtitles اما أن نأخذه للملجأ أو نقيده ونلقى به فى البحيرة هذا عملنا ليس عملك
    Şimdi göle gidip kan lekelerini yıkayalım. Sonra partiye geri döneriz. Open Subtitles والآن.فلنذهب ونغسل الدماء فى البحيرة ونعد إلى الحفل
    Ceplerine taş doldurup onu göle attılar. Open Subtitles وضعوا أحجار بجيوبها وأغرقوها فى البحيرة.
    Ceplerine taş doldurup onu göle attılar. Open Subtitles وضعوا أحجار بجيوبها وأغرقوها فى البحيرة.
    Köpeğime bir şey olursa kollarını kırıp göle atarım seni. Open Subtitles أى شىء سيحدث لكلبى سأكسر ذراعيك وألقيك فى البحيرة
    Toynakların o gölcüğün içinde donduğu günü hatırlıyor musun? Open Subtitles ماذا عن المرة التى تجمدت فيها أقدامك فى البحيرة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more