Oh, Onu Çin Restoranı'na götüreceğim ve daha sonra belki parkta yürürüz. | Open Subtitles | اوه,أنا سأخذها لتناول الطعام الصينى و بعدها يمكن أن نمشى فى الحديقة |
Neredeyse üç saat tek başınıza parkta mı yürüdünüz? | Open Subtitles | لمدة ثلاث ساعات تقريبا, كنت تتمشين بمفردك فى الحديقة ؟ ليس تماما, .. |
parkta. Bu sabah çektim. Daha banyo etmedim. | Open Subtitles | .هذا الصباح أخذتهم فى الحديقة .ستحصل عليهم فى وقت لاحق من هذا اليوم |
Ne zaman bana baksan, benimle konuşsan, ya da Bahçede benimle yürüsen şöyle düşündüğünü biliyordum:.. | Open Subtitles | حينما كنت تنظر لى أو تتحدث معى أو تسير معى فى الحديقة كنت أعلم أنك تفكر |
Ne zaman bana baksan, benimle konuşsan, ya da Bahçede benimle yürüsen şöyle düşündüğünü biliyordum:.. | Open Subtitles | حينما كنت تنظر لى أو تتحدث معى أو تسير معى فى الحديقة كنت أعلم أنك تفكر |
Söylesene bana! Central Park'ta yürümek ya da bir yabancıyı arabana almak ne kadar güvenli? | Open Subtitles | أنت أخبرنى، كيف أنه لم يعد من الآمن السير فى الحديقة المركزية؟ |
Bir hayvanat bahçesinde dikiliyorum demek ki hayvanat bahçesi hayvanıyım. | Open Subtitles | المعذرة , الست واقفا فى الحديقة اذا فانا حيوان من حيوانات الحديقة |
Bahçe işleriymiş. | Open Subtitles | فى الحديقة . |
Dün gece bahçesinin çevresinde eşeleniyor diye bir köpeği öldürdü. | Open Subtitles | لقد قتل كلب ليلة أمس لأن الكلب كان يعبث فى الحديقة أتعرف لماذا ؟ |
Bu sabah parkta ışık çok güzeldi. | Open Subtitles | الضوء كان جميل جداً .فى الحديقة هذا الصباح |
parkta cesetleri yere koyup yanyana yatırdık. | Open Subtitles | فى الحديقة وضعنا الجثمانين معاً بجانب بعضهما البعض |
Bu parkta yürümeye benzemez, Harley. Neredeyse orada işimizi bitireceklerdi. | Open Subtitles | هذه ليست نزهـة فى الحديقة ياهارلي إنهـا تعني نهايتنـا ، |
Gezinirdi sanki umursamaz veya dünyada tasası olmayan parkta yürüyen bir adam gibi. | Open Subtitles | أنه يتنزه كرجل فى الحديقة دون أى قلق من العالم |
Dün Loupinler'den dönerken onları parkta otururlarken gördüm. | Open Subtitles | أتعلمين أنه فى البارحة عندما كنت عائدة من ليوبانز شاهدتهم يجلسون فى الحديقة |
Seninle de parkta mum ışığında yemek yedik. | Open Subtitles | حسنا لقد عملت لك عشاء على ضوء الشموع فى الحديقة |
Gidelim ve Bahçede neyin gömülü olduğunu bulalım. - Neden olmasın? | Open Subtitles | لنذهب للإسفل ونعرف ما الذى دفن فى الحديقة |
Çünkü Bahçede köpeğin kokusunu aldığı birşeyler saklıyor. | Open Subtitles | لأنة قام بدفن شيئاً ما فى الحديقة أستطاع الكلب شمة |
Gidelim ve Bahçede neyin gömülü olduğunu bulalım. - Neden olmasın? | Open Subtitles | لنذهب للإسفل ونعرف ما الذى دفن فى الحديقة |
O yüzden zaten Park'dan tanışabiliyoruz. | Open Subtitles | وماذا فى هذا؟ الايمكن ان نتقابل فى الحديقة |
98 baharında, Beyaz Saray'ın güney bahçesinde | Open Subtitles | فى الحديقة الجنوبيّة، فترة حكم الرئيس (كلينتون) ربيع سنة 98 فى البيت الأبيض |
Bahçe işleriymiş. | Open Subtitles | فى الحديقة . |
Dün gece bahçesinin çevresinde eşeleniyor diye bir köpeği öldürdü. | Open Subtitles | لقد قتل كلب ليلة أمس لأن الكلب كان يعبث فى الحديقة أتعرف لماذا ؟ |
- Parçalarımı bahçeye atmıştım. | Open Subtitles | انت ميت لقد كنت اجمع اجزائى فى الحديقة الخلفية |
parktaki kaza yüzünden, konkordato ilan etmemize ramak kaldı. | Open Subtitles | كنا دائما على وشك الإفلاس منذ ذلك الحادث فى الحديقة |