Aniden fırladın, bir taksiye bindin, buraya geldin ve suya atladın! | Open Subtitles | خرجت مسرعاً وقفزت فى تاكسى جئت إلى هنا وقفزت فى الماء |
Şimdi, eğer uçak suya inerse ne yapacağımı bilmiyor olacağım. | Open Subtitles | الان لو هبطت الطائرة فى الماء لن اعرف ماذا افعل |
Bunları hemen suya koy, seni düşük çeneli! | Open Subtitles | ضعى هذه فى الماء أيتها الثرثارة أدخل يا كارتر |
suyun içinde kalanları vuracaklar! ateş açmak için izin istiyorum. | Open Subtitles | سيقتلونهم فى الماء , أطلب السماح بالإشتباك |
Bana kalan birtek sen varsın. suyun içinde çalışmanı istemiyorum. | Open Subtitles | انتم كل شئ تبقى لى ,انا لا اريد وانتم تعملون فى الماء |
suda hareket edişleri karadaki hareketlerinden üç kat daha hızlı, bunun sırrı da... | TED | يمكنهم السباحة فى الماء ثلاث مرات أسرع من مشيهم على الأرض يبقى طافيًا |
suyun içine. Aküleri elektriği ve diğer şeyleri suyun içine koymak istiyorsun. | Open Subtitles | فى الماء ، سُتريد وضع البطاريات والإلكتررونيات والأشياء الأخرى فى الماء |
Tekneyi suya koyabilirsin. Yoksa, mahvolacak. | Open Subtitles | . يمكنك أن تضعى المركب فى الماء . إذا لم تفعلى ، سيخرب |
Örneğin birinin suya düştüğünü görseniz ne yaparsınız? | Open Subtitles | ماذا ستفعل لو رأيت أحدهم يسقط فى الماء ؟ |
Günlerden bir cumartesi günü küçük bir çocuk suya düştü ve kardeşim suya atlayıp onu kurtardı. | Open Subtitles | وفى ذلك اليوم سقط طفل صغير فى الماء فقفز أخى وراءه وأنقذه |
Saldırıdan sağ çıkan torpido uçakları suya inene kadar bu böyle sürüp gitti. | Open Subtitles | وقد تعاقبت نداءات مماثلة حتى هبطت جميع قاذفات الطوربيد التى نجت من الهجوم أضطرارياً فى الماء |
Teşekkürler, arkadaşım. Knuckles, şunları suya koy. | Open Subtitles | كم هى جميلة شكرا يا صديقى ناكلز ضعها فى الماء |
Ateş ve rüzgar devleri yere yıktı ve cesetlerini suya attı. | Open Subtitles | وهبطت الامطار و النيران على هؤلاء العمالقه وسقطوا فى الماء |
Pekâlâ, bunları solmadan suya koysak iyi olacak. Sevgili yaşlı Agnes Peabody... | Open Subtitles | حسنا ,من الافضل وضع هؤلاء فى الماء قبل ان يذبلوا |
Eğer yüzmeyi öğreneceksen ,suya atlamak zorundasın, | Open Subtitles | لو أردت تعلم السباحة عليك القفز فى الماء |
Onu suyun içinde bir yerde görünür hale getirmeliyiz. suyun içinde ete kemiğe bürünüyor. | Open Subtitles | يجب أن نأخذها إلى مكان يمكننا غمره بالمياه فى الماء ستكون من لحم و دم |
Eğer bu kemikler suyun içinde biraz zaman geçirmiş olsalardı, | Open Subtitles | ولكن اذا كانت العظام ، فى الماء لفتره ما |
Yedi yıl önce, ben ve Bay Hayes bir Norveç yelkenlisi ile yolumuzu bulmaya çalışırken suda bulduğumuz bir kazazedeyi gemiye aldık. | Open Subtitles | منذ سبع سنوات كنت أعمل انا والسيد هايز فى الشحن من الجنوب الأسيوى وجدنا ناجى من الغرق فى الماء كان يسبح لأيام |
Bir saat soğuk suda tutarım geçer gider. | Open Subtitles | انا افضل ان اضعها فى الماء البارد لمدة ساعة |
Yabba, bir araba, suda yüzüyor. | Open Subtitles | نعم يا بارون انها سياره عائمه سياره تعوم فى الماء |
Senin yerinde olsam suyun içine sokmayı denerdim. | Open Subtitles | إذا كنت مكانك لكنت وضعتها فى الماء |
Hastanedekiler sudaki ördeğe benzediğimi söylediler, her ne demekse. | Open Subtitles | الجميع فى المشفى قالوا أننى أبدو كالبطة فى الماء أياً كان معناها |