"فى المكتبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kütüphanede
        
    • Kütüphanedeki
        
    • Kütüphaneye
        
    O sırada kütüphanede bir şey görmüşseniz, bu katil de olabilir. Open Subtitles فى المكتبة ,فى هذه اللحظة , قد تكونى بهذا رايت القاتل
    - kütüphanede bekleyin, hemen dönerim. - Buraya Sandra'yı almaya geldik. Open Subtitles ـ تفضلوا بالإنتظار فى المكتبة , وأنا سأذهب ـ نحن هنا لنقابل ساندرا
    kütüphanede ya da süpermarkette kendimi bayan eşlere tanıtmak zorundaydım "Selam, ben burada yeniyim" diyordum. Open Subtitles كان على الذهاب إلى الزوجات فى المكتبة أو السوبرماركت و أقول ، مرحباً إننى جديدة هنا
    Üzgünüm, ama genellikle öğleden sonraya kadar Kütüphanedeki ateş yakılmaz. Open Subtitles أخشى أن المدفأة لا تستخدم فى المكتبة حتى الظهيرة
    Kütüphaneye geçinceye kadar kötü şans hakkındaki şu eski hurafe aklıma gelmemişti: Open Subtitles لقد قالت انها كانت فى المكتبة, انى اتذكر هذا بسبب خرافة الحظ السئ,
    kütüphanede internet sayfasına ilan verdim. Open Subtitles لقد نشرت اعلان على الكمبيوتر فى المكتبة وقد اكدوا انه لا يمكن لأحد ان يتتبعه
    Sanki kütüphanede yeterince kitap yok! Open Subtitles لإنه ليس هناك الكثير من الكتب فى المكتبة بما يكفى
    Hâlâ kütüphanede. Bu akşam bir daha oradan çıkmaz. Open Subtitles لا يزال فى المكتبة وهو لن يخرج مجددا ً الليلة
    Bu Hermione'nin saldırıya uğradığında neden kütüphanede olduğunu açıklıyor. Open Subtitles لهذا كانت هرميون فى المكتبة يوم تعرضت للهجوم
    kütüphanede araştırma yapıyordum. Open Subtitles فقد كنت فى المكتبة أقوم ببعض البحث لحالتك
    Çağırılmadığım sürece onu kütüphanede arayamam. Open Subtitles لاأستطيع الذهاب اليه فى المكتبة مالم يدعونى
    Biliyor musunuz. Tüm bunlar kütüphanede satılıyor. Yukarıya gidip bakmalısınız. Open Subtitles أنتم تعلمون , أنهم يبيعونه فى المكتبة أنتى يجب أن تحضرى واحد
    Onu en son bir yıl önce kütüphanede görmüştüm. Open Subtitles أخر مرة رأيتُها كانت فى المكتبة منذُ عام
    kütüphanede hiç bu kadar eğlendiğim olmamıştı. Open Subtitles هذه أفضل لحظات مرحه قضيتها فى المكتبة هل هي ؟
    Dün kütüphanede sana bağırdığım için özür dilemek istedim. Open Subtitles أنا فعلاّ أحتاج إلي أن اعتذر لصراخي عليك أمس فى المكتبة
    Dünya'daki otomobiller ve bilgisayarlar ama kütüphanede gördüklerime benzemiyorlar. Open Subtitles سيارات وحاسبات من كوكب الأرض لكن ليس كأى شىء رأيناه فى المكتبة
    Robert, bu eskizleri kütüphanede bulmuş, hanımefendi. -Niyetiniz onları atmak mıydı? Open Subtitles لقد وجد "روبرت" تلك الرسومات فى المكتبة يا سيدتى
    Üzgünüm, ama genellikle öğleden sonraya kadar Kütüphanedeki ateş yakılmaz. Open Subtitles أخشى أن المدفأة لا تستخدم فى المكتبة حتى الظهيرة
    Kütüphanedeki bütün hayalet parşömenlerini okumamın sebebi buydu. Open Subtitles لقد قرأت كل ما يتعلق بالأشباح فى المكتبة
    Efendim, emin olmak için Kütüphanedeki istek formlarına baktım. Open Subtitles سيدى، تفقّدت السجلات فى المكتبة لأكون متأكداً
    Biliyorum, onun için bir hafta Kütüphaneye kapanacağım. Open Subtitles اعرف ساكون فى المكتبة لمدة اسبوع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more