"فى النهر" - Translation from Arabic to Turkish

    • nehre
        
    • nehire
        
    • nehirde
        
    • nehrin
        
    • nehirden aşağı
        
    Sen annenden alınarak, bir sala bağlı olarak nehre bırakıldın. Open Subtitles لقد أخذت من أمك و ألقي بك على غير هدى فى النهر فى قارب مربوط بعقد صائدى الطيور
    Saat 7:00'de bu sabah, cinayet öğrenilmeden önce, bir polis memuru bir çantayı nehre atmağa çalışırken buldu. Open Subtitles فى السابعة هذا الصباح, قبل اكتشاف الجريمة عثر شرطى على جينكنز وهو يحاول إغراق حقيبة فى النهر
    nehre batırılan bir kap altın renginde çıkıyordu. Open Subtitles أنت لا تستطيع وضع أى شيء فى النهر دون أن يظهر لون الذهب
    Hatta bir kez bir kayadan diğerine atlarken nehire düşmüştüm. Open Subtitles وسقطت فى النهر ذات مرة وانا أحاول القفز من حجر إلى الآخر
    Bir nehirde, alabalığın oltanın ucunda sallanması ve oltayı elinde bir kalp gibi titretmesini hissetmekten daha güzel bir şey yoktur. Open Subtitles كان لا يشبه أى شىء شعرت به من قبل السلامون يتراقص فى النهر و يجعل البحيره تتراقص مثل القلب فى يديك
    Dışarıdaki karanlık nehrin kendilerine mezar olduğu, zavallı çocuklar içindi. Open Subtitles أعنى المخلوقات الصغيره التى ماتت فى النهر الاسود البارد
    Dalga, bedenini nehirden aşağı kilometrelerce taşımış olabilir. Open Subtitles ربما حمل المدّ الجثة لأميال بعيدة فى النهر
    O anda "Beni vuracak ve cesedimi nehre atacak" diye düşündüm. Open Subtitles لقد فكرت فى أنك سوف تقوم بإطلاق النار على ثم تلقى جثتى فى النهر
    O anda "Beni vuracak ve cesedimi nehre atacak." diye düşündüm. Open Subtitles لقد فكرت فى أنك سوف تقوم بإطلاق النار على ثم تلقى جثتى فى النهر
    nehre atlayıp... belli ki önemli işleri olan Bay Harika"nın beni kurtarmasını beklemem... çok aptalcaydı. Open Subtitles أنا متأكدة إنى أشبهت الأغبياء القفز فى النهر بأنتظار السيد رائع الذى عنده أشياء أفضل ليفعلها
    Ya da cesedi nehre atan birini gördüyse... Ya da... Open Subtitles او انها رأت من مكانها شخص يقوم بالقاء جثة فى النهر,
    Elleriniz kelepçeliyken nehre atlamamalısınız! Open Subtitles لا يجدر بك القفز فى النهر والاصفاد فى يديك , يمكنك ان تغرق
    Henüz cinayetler olmadan önce silahınızı nehre attığınızı kanıtlayamadınız. Open Subtitles لكنك مازلت مصرا انك القيت مسدسك فى النهر قبل حدوث الواقعة
    Henüz cinayetler olmadan önce silahınızı nehre attığınızı kanıtlayamadınız. Open Subtitles هل مازلت مصمم أنك ألقيت بالمسدس فى النهر
    Elleriniz kelepçeliyken nehre atlamamalısınız! Open Subtitles لا يجدر بك القفز فى النهر والاصفاد فى يديك , يمكنك ان تغرق
    O zaman sende öyle, Balık avlayan nehire gider. Open Subtitles وبعدها , ايضا , ذهبوا يبحثون عن الاسماك فى النهر
    Ya beni küçük küçük parçalara kesip nehire atsalar? Open Subtitles ماذا إن قُطعت لأجزاء صغيرة وأٌلقيت فى النهر ؟
    Erkekleri ve çocukları öldürmüşler ve onları nehire atmışlar. Open Subtitles لقد قتلوا السيدات و الأطفال و ألقوهم فى النهر
    Mark? Thomas. Paine'ni kafası yarılmış halde nehirde bulduk. Open Subtitles مارك, انا توماس, لقد وجدنا بيين فى النهر و جمجمته مشروخة
    Pekala, gidip bununla nehirde ne yapabileceğime bakayım. Open Subtitles حسنا, سأذهب لأرى ما أستطيع فعله بهذا فى النهر
    Öylesine aklıma esti işte. nehirde geziniyordum da. Open Subtitles زيارتى كانت وليدة اللحظة, تصادف أننى كنت فى النهر
    Sanki şişmiş büyük bir sal gibi onu nehrin aşağısına doğru yüzdürmek zorunda kaldık. Open Subtitles وكان لابد أن نعوم عليه فى النهر فقد كان مثل الطوافه الضخمه
    - Sosis gibi şeyler. Sonra bizi nehirden aşağı indirdi. Open Subtitles وكان لابد أن نعوم عليه فى النهر فقد كان مثل الطوافه الضخمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more