Birisi için Paris'e gideceğim. Bu yüzden iki gündür burada bekliyorum. | Open Subtitles | لقد امضيت هنا يومين فى انتظار شخصا ما للذهاب الى باريس |
Ekspres teslimat bekliyorum. Bu 45 dakika önce söylediğin şeydi. | Open Subtitles | أنا فى انتظار خدمة التوصيل السريع هذا ماقلته لى منذ 45 دقيقة |
Ekspres teslimat bekliyorum. Bu 45 dakika önce söylediğin şeydi. | Open Subtitles | أنا فى انتظار خدمة التوصيل السريع هذا ماقلته لى منذ 45 دقيقة |
Ben sadece gizli servisten bir astsubay bekliyordum. Bu ne şeref! | Open Subtitles | كنت فى انتظار ضابط شاب ما هذا شرف لم اكن اتوقعه |
Ona karşı çıkabilecek kadar yürekli bir aktör bekliyordum. | Open Subtitles | كنتَ جالساً فى انتظار ممثل لديه الجرأة كى يردعها. |
Bizimkiler, grubun hiç gelmeyişini yan yana beklemişler. | Open Subtitles | والدى وقفوا بجانب بعضم فى انتظار الحفل الذى لم يبدأ ابدا |
İçimde bir uzaylı büyüyor ve yabancı bir adamı, elini vajinama koyması için bekliyorum. | Open Subtitles | حسنا.. انا لدى كائن غريب ينمو بداخى و أنا فى انتظار رجل غريب ليضع يده بداخل مهبلى |
Röntgenlerini imzalatmak için bir ortopedist bekliyorum. | Open Subtitles | لأ أنا فى انتظار طبيب العظام ليقوم بالتوقيع على الأشعه اخاصتهم |
Hayır, biraz bekliyorum Bir hasta için test sonuçları . | Open Subtitles | لا,انا فى انتظار بعض النتائج التى تخص مريضى |
Çocuklar oynar. Limonatanızı da sevmedim. Birisini bekliyorum. | Open Subtitles | العاب طفولية, وشرابك لا يعجبنى, انا فقط فى انتظار شخص ما . |
Emirlerinizi bekliyorum, Efendim. | Open Subtitles | إننى فى انتظار أوامرك يا صاحب السمو |
Yemin ederim, temizim. Bir arkadaşı bekliyorum, yalnızca. | Open Subtitles | اقسم بانى برىء انا فى انتظار صديق. |
Yemin ederim, temizim. Bir arkadaşı bekliyorum, yalnızca. | Open Subtitles | اقسم بانى برىء انا فى انتظار صديق. |
Özür dilerim, doğal bir sarışını bekliyorum. | Open Subtitles | آسف. إنى فى انتظار شقراء طبيعية. |
Konuşacağım, bekliyorum. Bak, Janet çıkar çıkmaz onunla konuşmalısın, tamam mı? | Open Subtitles | انا فى انتظار التحدث معه ، وانتِ يجب ان تتحدثى مع "جانيت"عندما تنتهى من الجراحه |
Burada yatmışlığım bile yok. Seni bekliyordum. | Open Subtitles | لم انم هنا من قبل لقد كنت فى انتظار مجيئك |
Bay Rinditch'in eve gelmesini bekliyordum. | Open Subtitles | فى انتظار عودة السيد رينديتش لمنزله |
Hayır etmedi, ondan bir haber bekliyordum. | Open Subtitles | إننى أتسائل ، فى انتظار كلمة منها |
Bizimkiler, grubun hiç gelmeyişini yan yana beklemişler. | Open Subtitles | والدى وقفوا بجانب بعضم فى انتظار الحفل الذى لم يبدأ ابدا |