Bir gün nerede kaybettiğini bilmediğin o küçük saç tokası hala cebimde durur. | Open Subtitles | ..أتعرفين.. توكة الشعر الصغيره هذه الذي لا تعرفين أين فقدتيها لاتزل فى جيبى |
Para cebimde duruyor demedim... onu ödemeye hazırım dedim. | Open Subtitles | انا لا اعنى اننى احمل المبلغ فى جيبى الآن, ولكنى مستعد لأحضارها فى خلال عدة دقائق |
Savaşmaya cebimde bozuk para ile mi gideceğimi sanıyordun? | Open Subtitles | أتعتقد أننى أذهب إلى المعركة بفكه فى جيبى ؟ |
Hesabı ödemek için elimi cebime bile atamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أضع يدى فى جيبى لأدفع الفاتورة |
Cebimdeler çünkü o görmeden onları cebime attım. | Open Subtitles | انا وضعتهم فى جيبى عندما كانت لا تنظر ناحيتى |
Cebimdeki para ve iyi bir at sizi bekliyor. | Open Subtitles | المال فى جيبى و هناك حصان جيد بإنتظارك .. |
- Arka cebimdekini de istiyor musun? - Evet, istiyorum. | Open Subtitles | هل تريد السلاح الموجود فى جيبى الخلفى أيضا ً |
Lanet olası rozete bakın. Kimliğimi kontrol edin. | Open Subtitles | ...أدخل يدك فى جيبى وأخرج هويتى |
Savaşmaya cebimde bozuk para ile mi gideceğimi sanıyordun? | Open Subtitles | هل لديك 55 سنتاً ؟ أتعتقد أننى أذهب إلى المعركة بفكه فى جيبى ؟ |
Birileri beni bulduğunda... cebimde hala küçük bir külçe duruyordu. | Open Subtitles | ألتى كانت معك عندما وجدتك كانت لا تزال هناك كتلة صلبة صغيرة فى جيبى واحدة صغيرة |
İstanbul'a geldiğimde cebimde otel parası bile yoktu. | Open Subtitles | فحينما جئتُ الى استانبول لم أكن أملك فى جيبى حتى أجرة الفندق |
Öğretmem için bana yardımcı olması için cebimde taşımak zorunda mıydım? | Open Subtitles | هل على أن أضعه فى جيبى لمساعدتى على التدريس؟ |
Kasam yok ama cebimde tutacağım, sorun çıkmaz. | Open Subtitles | انا لا املك خزنه سوف احفظه هنا فى جيبى لا تقلقى عليه |
Radyo frekans tablosu sağ pantolon cebimde. Diğer bütün talimatlar da orada. | Open Subtitles | هاى خريطة تردد الراديو معى فى جيبى حسنا؟ |
Tüm ihtiyacım olan para arka cebimde. | Open Subtitles | وكل الأموال التى أحتاجها توجد فى جيبى الخلفى |
Nedenini bilmiyorum ama, notu aldım ve cebime koydum. | Open Subtitles | ولا أعلم لماذا, لكنى أخذت الملحوظه ووضعتها فى جيبى |
Her gün işten çıkarken cebime birkaç tane attım. | Open Subtitles | وضعت قليل من الحبوب فى جيبى كل يوم قبل مغادرة العمل |
gelecek zamanı anlat ben 50 sent demir para koyacağım cebime | Open Subtitles | المره القادمه سأضع 50 عمله فى جيبى |
Tabi, neden bi gökkuşağı yakalayıp cebime koymuyorum k? | Open Subtitles | ولماذا لا امسك قوس قزح واضعه فى جيبى |
Elimi cebime atıp Parlak 44'lüğümü çıkardım | Open Subtitles | نزلت فى جيبى وسحبت مسدس عيار 44 |
Cebimdeki tabancadan çıkan kurşun ya seni ya da beni hedef alacak. | Open Subtitles | الرصاصة التى ستنطلق من هذا المسدس موجودة فى جيبى وهى اما ستصيبك أو تصيبنى |
- Arka cebimdekini de istiyor musun? - Evet, istiyorum. | Open Subtitles | هل تريد السلاح الموجود فى جيبى الخلفى أيضا ً |
Lanet olası rozete bakın. | Open Subtitles | أدخل يدك فى جيبى... |