Kafamda bir yerde takılıp kalmış gibiyim ve bir parçam görüyor ve hissediyor... | Open Subtitles | أن هذا مسجل فى رأسى فى مكان ما وجزء مني يحس و يشعر |
Kafamda bir elektrik düğmesi varmış gibi. Tık edince beni rahatsız eden o ışık sönecek. | Open Subtitles | انه مثل الزر فى رأسى ، أطفئ الضوء الحار و أشعل الضوء البارد |
Yani bunun sadece Kafamın içinde olduğunu düşünüyorsan bile? | Open Subtitles | أعنى , حتى لو إعتقدتى أن كل هذا فى رأسى فى عقلى ؟ |
Girip çıkan bıçaklar duyuyorum ende köklerine batırılan iğneler Kafamın içinde yankılanıp duruyor. | Open Subtitles | لأننى أظل أسمع سكاكين تشق الأجساد ودبابيس تنغزر فى مؤخرة العنق وأصداء طلقات نارية لا تنفك أن يتردد صداها فى رأسى |
Rus askerleri beni, Chechnya'daki yerel bir hapishaneye götürüp elimi kızgın yağda yaktılar. | Open Subtitles | الجنود الروس أخذونى أسير, وعذبونى _ و هذا قد حُفِرَ فى رأسى _ |
Artı kafamdaki diğer çılgın şeyler | Open Subtitles | بالإضافة إلى كل الجنون الذى فى رأسى |
Kafamda bir elektrik düğmesi varmış gibi. Tık edince beni rahatsız eden o ışık sönecek. | Open Subtitles | انه مثل الزر فى رأسى ، أطفئ الضوء الحار و أشعل الضوء البارد |
Kafamda bir şişlik... muhtemelen bileğimde de bir kırık varmış. | Open Subtitles | يقول إن لدى كدمة فى رأسى وربما معصمى كسر |
Asla böyle düşünmemiştim. Kafamda bir devrim olmuştu. | Open Subtitles | إننى لم أفكر فى الحياة بهذه الطريقة من قبل واشتعلت الفكرة فى رأسى |
Kafamda bir kurşunla yerin iki metre altına girersem herşeyi alacaktı. | Open Subtitles | إلا إذا كنت مدفونة تحت الأرض برصاصة فى رأسى... فأنه سيحافظ على كل شئ |
- Kafamda bir düğmenin tık etmesi lazım. - Düğme mi? | Open Subtitles | النقرة فى رأسى هل قلت نقرة ؟ |
Kafamda bir devrim olmuştu. | Open Subtitles | من قبل واشتعلت الفكرة فى رأسى |
Dinlediğim her maça gittim. Sadece Kafamın içinde canlandırarak. | Open Subtitles | لقد ذهبت الى كل ماتش سمعت عنة أتخيلهم مراراً ومراراً فى رأسى |
Kodu Kafamın içinde görüyorum. Bunu açıklayamam | Open Subtitles | انا فقط أرى الكود فى رأسى لا استطيع شرح ذللك |
- Kafamın içinde çalan ve kapatamadığım bir radyo gibisin. | Open Subtitles | انتى سيئة انتى مثل راديو قديم يعمل فى رأسى ولا يمكننى ان اغلقه |
Bazen Kafamın içinde dalga sesleri duyuyorum. Sanki deniz beni çağırıyor. | Open Subtitles | فى بعض الأحيان أسمع طنينا فى رأسى كما لو كان البحر ينادينى |
Elbette Kafamın içinde vızıldayan sesler duymaya alışkınım, yani... | Open Subtitles | بالتأكيد ، قد إعتدت على سماع تلك أصوات العناد فى رأسى لذا |
Hayatım boyunca deli olduğumu sandım, Kafamın içinde hayaletler olduğunu. | Open Subtitles | كنت أظن أننى مجنون و لدى أشباح فى رأسى |
Rus askerleri beni, Chechnya'daki yerel bir hapishaneye götürüp elimi kızgın yağda yaktılar. | Open Subtitles | الجنود الروس أخذونى أسير, وعذبونى _ و هذا قد حُفِرَ فى رأسى _ |
Artı kafamdaki diğer çılgın şeyler | Open Subtitles | بالإضافة إلى كل الجنون الذى فى رأسى |