"فى صندوق" - Translation from Arabic to Turkish

• kutusunda
• bagajında
• kutusuna
• bir kutuda
• bir kutuya
• kutunun içinde
• Kutunun içindeki bir
• kutu içinde

Posta kutusunda, üzerinde el yazım olan bir zarf var.
فى صندوق البريد,داخل مكتب البريد, هناك مظروف مكتوب عليه بخط يدى,

Ortada 2 kayıp dinamit kalıyor ve o 2 tane de ayakkabı kutusunda çıktı!
و لقد وجد اصبعين ديناميت فى صندوق الأحذية

Ama Johnny, cesedi arabanın bagajında bırakamayız.
لكن يا جونى ، لا يمكننا ترك . جثة فى صندوق السيارة

Peki ama kendi ülkenize neden ancak arabamın bagajında gizlenerek girebiliyorsunuz?
فلماذا اذا تدخل بلدك متخفى فى صندوق سيارتى ؟ لأن

Bayan Hallet kendi anahtarlarını neden kendi posta kutusuna atsın?
لما السيده هيلت وضعت مفاتيحها فى صندوق بريده اللعين ؟

Yaptığımız şey ışıklı bir kutuda onu evrimleştirmek.
ما نفعله هو وضعها فى صندوق به مصدر للضوء.

Yaptığımız başka bir şey ise onun içine kimyasal koyup etkisizleştirmekti. Onuu bir kutuya koyup okyanusun diğer ucuna kargoladık. Yaptığımız şey tam da buydu.
الشئ الأخر الذي يمكننا فعله, في الواقع , أننا نوقفه كميائياً , نضعه فى صندوق ثم نرسله عبر المحيط , وهذا هو ما فعلناه .

Her vardiyanın sonunda masalardaki para kilitli bir kutunun içinde en alt kattaki muhasebeye indiriliyor.
الرئيس ينزل النقد إلى لمكان التجميع فى صندوق مغلق ومرة كل يوم كل النقد ينقل أسفل إلى غرفة العد

Kutunun içindeki bir cırcırböceği değilim ben. - Kendi kaderime kendim karar vereceğim.
لست جُد جُد فى صندوق أنا فحسب من يحدد مصيرى

- Bu bir cirit! - Mücevher kutusunda mı?
انه رمح لا تكن سخيف , فى صندوق المجوهرات ؟

Skipper, bu çeyrekliği dikiz odasındaki madeni para kutusunda bulduk.
وجدنا هذه القطعة المعدنية فى صندوق العملات الخاص بحجرة عرض الافلام الجنسية

İlk olarak benden sonra da beni bagajında bulmalarından mesela.
منى , كبداية ومنهم , إذا وجدونى فى صندوق سيارتك على سبيل المثال

Arabasının bagajında, 10 yaşında bir kızın cesedi varmış!
كان معه جثة فتاة بعمر 10 سنوات فى صندوق سيارته

Anahtarı posta kutusuna bırak, olur mu? Teşekkürler.
إترك المفتاح فى صندوق البريد . هلا تفعل ذلك ؟

Kendini araç kutusuna kilitledi.
إنها محبوسه فى صندوق الأدوات الموجود بالأسفل

Gizli bir posta kutusuna hükümetin alması için paketler mi bırakıyordun?
تسقط لفافات فى صندوق بريد سرّى للحكومة كى تأخذها

Bir zamanlar, çok güzel bir kutuda yaşayan çok tatlı bir kız vardı... ve herkes onu severdi.
ذات مرة كانت هناك فتاة جميلة جدا عاشت فى صندوق جميل وكان الكل يحبها

Aldığımız adam şapka dolu bir kutuda tutuyormuş onu.
الرجل الذى إبتعناه منه حبسه فى صندوق ملىء بالقبعات الرثة

Görünmez bir kutuya konup hayali bir rüzgarla savrulmayı hakediyor. Bütün vücudunu...
إنها تستحق أن توضع فى صندوق ...مخفى و تنفجر بريح خيالية و

Çünkü bir kutunun içinde bulduğumuz 800 yaşındaki bir kafanın çığlık attığını görmeden önce burada patlayan bir met amfetamin laboratuarı olduğunu biliyorum.
لأنّي سأصدّق ان هذا المعمل إنفجر قبل أن أصدّق قصة عمرها 800 عام لرأسٍ تصرخ التى وجدناها فى صندوق.

Öyleyse neden geçen sene kutu içinde kesik bir kol aldığın zamanki kadar mutlu görünmüyorsun?
إذا لماذا بدوتى أكثر تحمسا العام الماضى عندما أهديتكى ذراع مقطوع فى صندوق ؟