"Evet, hedeflerine doğru yoldalar ve kimse onları geri çeviremez" demiş. | Open Subtitles | نعم أيها السادة , انهم فى طريقهم" "ولا يستطيع أحد إعادتهم |
"Evet, hedeflerine doğru yoldalar ve kimse onları geri çeviremez" demiş. | Open Subtitles | نعم أيها السادة , انهم فى طريقهم" "ولا يستطيع أحد إعادتهم |
Federallerin yolda olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن المحققين الفدراليين فى طريقهم. |
Polisler yolda. Hala var mısın? | Open Subtitles | رجال شرطة فى طريقهم لهنا هل ما زلتٍ معنا ؟ |
Birleşmiş Kuvvetler bu rüyayı durdurmak için yola çıkmış durumda. | Open Subtitles | القوات المتحدة فى طريقهم إلى هنا الآن لمحاولة إيقاف حلمنا |
Dinsiz Türkler dişlerini gırtlağımıza geçirmek bir yılan gibi zehrini akıtmak için yola çıkmış geliyor. | Open Subtitles | إن الأتراك الكفرة فى طريقهم الأن.. ليعضونا بأنيابهم السامة مثل الأفاعى.. |
Onlar büyük şehre doğru yola koyuldular. | Open Subtitles | كانوا فى طريقهم إلى المدينة الكبيرة |
Yine yola koyuldular. | Open Subtitles | انهم فى طريقهم مره اخرى |
Sağlık görevlileri yolda. Otuz saniye içinde dönerim. | Open Subtitles | المُسعفين فى طريقهم إلى هنا سأعود بعد قليل |
Herkes sakin olsun. İtfaiye yolda. | Open Subtitles | اهدأوا، رجال الإطفاء فى طريقهم |
Dinsiz Türkler dişlerini gırtlağımıza geçirmek bir yılan gibi zehrini akıtmak için yola çıkmış geliyor. | Open Subtitles | إن الأتراك الكفرة فى طريقهم الأن.. ليعضونا بأنيابهم السامة مثل الأفاعى.. |