"فى عينى" - Translation from Arabic to Turkish

• Gözlerimin içine
• Gözümün içine
• gözümü
• gözlerine
• Gözüme bir
• - Gözüme mi
• gözüme koyacak

Gözlerimin içine bakıp, beni sevdiğini söyleyebilir misin hâlâ?
هلا نظرتِ فى عينى وتخبرينى أنكِ تحبينى الآن ؟

Sanki dünmüş gibi hatırlıyorum. Masaya yaslanıp Gözlerimin içine baktı, ve dedi ki:
مر ببصرة عبر المائدة ثم نظر لى مباشرة فى عينى

Bu günahsız kızları öldürürken Gözümün içine bakmanı istiyorum.
انا اريدك ان تنظر فى عينى عندما تقوم بأعدام هذة الفتيات البريئات

- Gözümün içine baktı!
. لم يفعل . لقد نظر مباشرة فى عينى

Hadi gözümü morartan adamı yakalayalım çünkü biz Bomont'ta bayanlara vurmayız, değil mi babacığım?
حسنا , لنذهب ونأتى بهذا الشخص الذى ضربنى فى عينى لاننا لا نضرب الفتيات فى "بومنت" أليس كذلك يا ابى ؟

Ama onları idare edebilirdim. Onlar hiçbir katilin gözlerine bakmamıştı.
كنت سأتعامل معهم إنهم لم ينظروا فى عينى قاتل أبدا

- Gözüne bir bakayım. - Gözüme bir penis girdi diyorum sana.
دعينى اشاهدهم اعنى اننى اشعر بقضيب فى عينى

Gözüme takayım o zaman. - Gözüme mi takacağım?
دعنى أضعها فى عينى إذن

Bu minik kamerayı gözüme koyacak bunu da T.J.'e vereceğim.
فأضع هذه الكاميرا فى عينى

Gözlerimin içine bak ve bana bunun doğru olmadığını söyle.
أنظر فى عينى وقل لى أن هذا ليس صحيح ؟

Peki. Gözlerimin içine bak ve doğru olmadığını söyle o zaman.
حسنا ، فالتنظرى فى عينى وتقولى أنه ليس صحيحا

Çünkü Gözlerimin içine bakıyorsun ama aslında arkaya baktığımı sanıyorsun
لا نك تنظر فى عينى و تظن انك تنظر خلفك

Gözlerimin içine bakarak gerçeği söyleyecek yüreği yoktu.
وهو لم يمتلك الجراءة لينظر الى فى عينى و يخبرنى بالحقيقة؟

Tıpkı benim binlerce gümrük memurunun, hükümet bürokratlarının ve kanun koruyucuların, gözlerine bakışım gibi doğruca Gözlerimin içine baktı.
نظرت فى عينى مباشرة بنفس الطريقة التى نظرت بها الى اعين ... الاف موظفي الجمارك

Köşeyi döndüm ve işte oradaydı, Gözlerimin içine bakıyordu.
وبعد فتره... بام.. وجدته امامى ينظر فى عينى

Gözümün içine bak. Devam edin bakalım. Haydi gidelim.
أنظر فى عينى خذوا أماكنكم , هيا بنا

Gözümün içine bakarak tekrarla.
نعم، انظر فى عينى و اخبرنى هذا الان

Gözümün içine baktı ama beni görmedi.
لقد نظر فى عينى ، ولكن لم يرانى.

- O kıvılcımlar birkaç sefer gözümü yakmıştır.
نعم . لقد أحرقتنى فى عينى بضعة مرات

- Pocahontas, Kocoum'u öldüren adamın gözlerine bakmak istiyor.
بوكاهانتس تريد أن تنظر فى عينى الرجلالذىقتلكوكوم.

- Gözüme bir şey kaçtı.
يوجد شئ فى عينى