"فى لندن" - Translation from Arabic to Turkish

• Londra'da
• Londra'daki
• Londra'ya
• Londra'nın
• Londra'dan
• Londra da

Londra'da ünlü bir ajans işletiyorum, ve bu konuda ruhsatım da var.
انا أدير وكاله ذات سمعه جيده فى لندن و لدى أوراق إعتماد

Niki seni Londra'da bulamayınca, defterleri bize getirmeye karar vermiş.
عندمالميتمكننيكىمنالعثورعليك فى لندن , كان لديه الوعى بان يحضرها الينا

Ben de onun için Londra'da bir iki gün kalıp kültür edinmek istedim.
هكذا الحال فكرت انه من الأفضل قضاء يوم او اثنين فى لندن للشراء

Bu 7 Mayıs Londra'daki konuşmasında ve buda Güney Afrika'da bir kongrede.
هذة الخطبة الاولى فى لندن 7مايو وهذة من حدث فى شمال جورجيا

Londra'daki adam da Melbourne'deki adam kadar ölüydü.
الشخص فى لندن كان ميتاً مثل . الشخص فى ملبورن

Ben Londra'ya gidiyorum. İlkbaharda Londra'da olmalıyım.
اننى ذاهبة الى لندن, يجب ان اكون فى لندن فى الربيع

Rahat olun. Sizi Londra'nın en iyi ve en tecrübeli avukatlarından birine teslim ediyorum.
اهدأ ، اٍنك بين يدى أفضل محام خبير فى المحاكم العليا فى لندن

Anne, Larita ve ben, Londra'da bir ev bulmak istiyoruz.
أمى ،أنا ولاريتا نريد أن نبحث عن منزل فى لندن

Londra'da İngiliz arkadaşlarla büyüdüm bu yüzden İngiliz olmaktan da yoruldum.
تربيت فى لندن مع أصدقائى الإنجليز حاولت أن أصبح إنجليزى أيضا

Hatta Londra'da Kral William ve eşi Mary'nin mahkemesinde bile...
حتى فى لندن وفى بلاط الملك ويليام وزوجته , ماري

Biliyorsunuz Londra'da geçirdiğim beş yıl dışında hayatımın çoğunu burada geçirdim.
ستعلمون بأنني عشت أغلب حياتي هنا بخلاف الخمس سنوات فى لندن

Londra'da bir ofiste yönetim danışmanı olarak çalışıyordum.
لقد كنت أعمل فى مكتب فى لندن كمستشارة إدارية

Orada büyüdüm. Teyzem Londra'da yaşardı.
لقد جاءوا بى الى هناك عمتى كانت تعيش فى لندن

Burada Londra'da oturuyormuş. 209 Campden Lane.
انها تقيم هنا فى لندن فى 209 طريق كامبدن

Bayan Paradine sizi şikâyet edecek fırsatı ilk kez Hindley Malikanesi'nde mi yoksa Londra'da mı bulmuştu?
هل كانت اول مرة, فى منزل هيندالى هول, ام فى لندن , عندما اعطيت للسيدة بارادين العذر لتشتكى من افعالك ومشاعرك تجاهها ؟

Londra'daki hükûmetin destekçisi değildiler.
رغم افتقادهم للدعم الكامل من الحكومة البولندية فى لندن

Londra'daki dostlarımıza söyleyeceğim, gerçek yumurtayı geri almalıyız.
سأبلغ رجالنا فى لندن بأنه يجب استعادة البيضه الأصليه

Ve ek olarak, şu anda Londra'daki en şanssız adamım.
وبالاضافة لهذا,انا فى هذه اللحظة, اكثر رجل سئ الحظ فى لندن.

Londra'ya Reform Kulübüne dönüş zamanın tam olarak 21 Eylül Cumartesi gece saat 8:45 olmalı.
,أنت تعهدت بأن تعود إلى هنا فى لندن فى نادى الإصلاح فى السبت, 21 سبتمبرفى الساعة 8: 45 مساءً

Yani bu demek oluyor ki onun Londra'ya Oscar'ını almak için döndüğünden ve günlerinin çoğunu Hampstead Heath'de film çekmekle geçirdiğinden etkilenmeyeceksin.
هذا يعنى أنك لن تنسى أنها لازلت فى لندن تنتظر الأوسكار وهى تصور حالياً أكثر الأيامِ، على مرج هامبستيد

Toby'nin yardımını, Londra'nın bütün koruyucu güçlerine tercih ederim
المنزل رقم 3 فى بنشن لاين افضل ان يعاوننى طوبى عن ان تعاوننى كل فرق التحرى فى لندن

Londra'dan Bay Landers'la konuştum. Müthiş derecede sinirli.
انا كلمت مستر لاندرز فى لندن وهو فى حاله هستيريه تامه