"فى مقابل" - Translation from Arabic to Turkish

    • karşılığında
        
    • karşılık
        
    • karşısına geliyor
        
    • çentik başına
        
    Onları bırakmayı planladığını ve müşteri listesi karşılığında onu ölmüş gibi göstereceğini söyle. Open Subtitles قل له أنك راغب فى تزييف موته فى مقابل الحصول على قائمة زبائنه.
    Sen bana ne vereceksin, kuzeye ordumuzu gönderme kararı çıkartma sözüm karşılığında? Open Subtitles ماذا لديكى لتقدميه؟ فى مقابل كلمتى سأساعدك فى أرسال الجيش الى الشمال
    Sonra 10.000 dolar ve Wilmer karşılığında... bize birkaç saat mühlet ve şahini vereceksiniz. Open Subtitles اذن فى مقابل ال 10,000 دولار و ويلمر, فأنت تعطينا الصقر, وساعة او ساعتين من الهدنة
    Benim ve 3 arkadaşımın özgürlüğüne karşılık, paylaşmanız için size Open Subtitles فى مقابل الحريه و مساعده اصدقائى الثلاثه و سوف نعطيكم حصه خامسه
    Ali Frazier'in karşısına geliyor, fakat Frazier kaçmaya başlıyor. Open Subtitles ،"على" فى مقابل "فريزر" و لكن "فريزر" يتنحى
    Sana çentik başına 10 veririm. Open Subtitles سأعطيك 10 فى مقابل كل قتيل
    Yuvarlar karbondioksit veriyorlar karşılığında öteki taraftan gelen oksijeni alıyorlar. Open Subtitles كرات الدم تطلق ثانى اكسيد الكربون فى مقابل الاكسجين الذى ياتى فى الجهه الاخرى
    -Onun olsun, senin olsun, her kimin olursa olsun. -Peki ya neyin karşılığında? Open Subtitles أنها ملكه , ملكك , ملك أى أحد فى مقابل ماذا ؟
    Hiçbir söz vermiyorum ve karşılığında da beklemiyorum. Open Subtitles ولن اوعدك بشئ ولن أطلب اى شئ فى مقابل ذلك
    General Grievous'un karşılığında Skywalker'ın size dönmesine ikna olabilirim. Open Subtitles يمكن اقناعي بان ارجع سكاي وكر اليكي فى مقابل القائد جريفوس
    - Jimmy, McGee'ye birkaç yüz dolar para verdi ve karşılığında az önce ceket cebine sakladığı bir zarf aldı. Open Subtitles جيمى قام باعطاء ماكجى بضع مئات من الدولارات فى مقابل مظروف لقد قام باخفائه للتو فى جاكيته
    Ancak bunun karşılığında o kadının seni iyileştirmesini sağlayacağım. Open Subtitles لكن فى مقابل القيام بذلك سأقوم بجعل هذة المرأة تقوم بمعالجتك
    Paramızın karşılığında bir şeyler almamızı şart koşuyor. Open Subtitles من المهم لنا أن نحصل على شيء فى مقابل مالنا
    Babaları kızlarını birkaç inek karşılığında satıyordu. Open Subtitles كما تعلم الأباء يبيعون بناتهم فى مقابل الحصول على بعض بعض الأبقار ماذا ؟
    Ve daha fazla mal karşılığında faizlerini ben ödüyorum. Open Subtitles أنا أدفع الفوائد فى مقابل المزيد من المنتج
    Bir haftalık katkı payı karşılığında, tüm sigortanın sağlanması için tek bir ödeme yeterliydi. Open Subtitles مقدماً لجميع المواطنين ولعائلاتهم جميع الأمتيازات الماديه الأساسيه لحياة آمنه فى مقابل مساهمة واحده أسبوعياً معتمده بختم تأمينى
    Dünya'nın Korunan Gezegenler Antlaşması'na dahil edilmesi karşılığında, ek 1081 5, Asgard Goa'uld'un Nilor Geçidi'ne ulaşımına izin verecek. Open Subtitles فى مقابل ضم الأرض لمعاهدة الكواكب ...، المحمية ، ملحق 10815 سيسمح الأسجارد للجواؤلد بدخول ممر نيلور...
    İhtiyacınız olan bazı şeylere karşılık... bize bina inşa tekniklerinizi gösterebilecek mühendisler ödünç vereceksiniz. Open Subtitles فى مقابل أن تعيرونا بعضا من مهندسيكم ليعرضو علينا كيفية بناء المحطة
    Rusların füzelerini çekmelerine karşılık o da Küba'yı işgal etmeyecekti. Open Subtitles لا لغزو كوبا فى مقابل سحب الصواريخ الروسية
    Ali Frazier'in karşısına geliyor, fakat Frazier kaçmaya başlıyor. Open Subtitles ،"على" فى مقابل "فريزر" و لكن "فريزر" يتنحى
    Her çentik başına 10. Her yeni çentiğe. Open Subtitles عشرة فى مقابل كل من تقتله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more