Onu gecenin bir yarısı uyandırırsak kızacaktır. | Open Subtitles | إذا أيقظناه فى منتصف الليل فسيكون عصيباً |
Baba, ta çocukluğumdan beri karanlıktan korkup gecenin bir yarısı uyanırım; | Open Subtitles | يا أبى ، منذ أن كنت طفلة كنت أستيقظ فى منتصف الليل خائفة من الظلام |
Gecenin bir yarısı korkarsan çığlık at, hemen yanında bitiveririm. | Open Subtitles | و إذا أزعجك أى شئ فى منتصف الليل أصرخى فقط و سأكون بالأعلى فى وهله أقوم بالركل |
Bu akşam Jamaika'da açılışın tam ortasında bağlantı kesildi. | Open Subtitles | توقفت جامايكا عن الإرسال الليلة فى منتصف الإجراء الإفتتاحى , تحققنا و |
Olmaz. Oyuna dönmeliyim. Kıyafetli provasının ortasındayız. | Open Subtitles | لا استطيع انا فى الحقيقه عدت للمسرحيه نحن فى منتصف بروفه بملابس الشخصيات |
Gecenin bir yarısında buraya gizlice gelmen babanın hiç hoşuna gitmez. | Open Subtitles | لا أظن أن والدك سيسر بمجيئك إلى هنا فى منتصف الليل |
Gecenin bir yarısı cama vurdu, ve bana hiçbir şey söylemeden gittiler. | Open Subtitles | رجل جامد الملامح برجل خشبيه كثيرا ما ينقر على شباكنا فى منتصف الليل |
Ben sadece çok kıskandım, karısı gecenin bir yarısı evden giden, bir koca ne yapabilirdi? | Open Subtitles | إنها الغيرة أنا أقصد, أه, ما الذى يظنه الرجل عندما تخرج زوجته فى منتصف الليل ؟ |
Bu şeyler olduğunda, gecenin bir yarısı, ve ben ortalarda yokum. | Open Subtitles | ...يحدث هذا فى منتصف الليل مع مرور الوقت أكون خارج الموضوع |
Sonra gecenin bir yarısı erkek yurduna girdik ve oğlanlara striptiz yaptık. | Open Subtitles | و بمجرد ان تسحبنا الى مدرسة الصبيان فى منتصف الليل قمنا بعرض اثارى بصحبة عدد من اصدقائى للشباب |
Çok komik, gecenin bir yarısı tuvalete kalktım. | Open Subtitles | شئ ظريف ، فقد استيقظت فى منتصف الليل لأستخدم الحمام |
Gecenin bir yarısı asfaltı bitirdi ve bana buraya gelmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد ترك العمل وآتى إلى فى منتصف الليل وقام بسؤالى إذا كان فى إمكانه أن يأتى إلى هنا |
Benim gruptaki rolüm bunların tam ortasında, ılık su gibi, bir bakıma. | Open Subtitles | واشعر بأن دوري فى الفريق أن أكون فى منتصف ذلك, بمعنى,أن أكون كالمياه الفاترة. |
Odanın tam ortasında içinde odun yanan bir soba vardı. | Open Subtitles | كان هناك خشب يحترق فى الموقد فى منتصف الحجرة |
- Yargının tam ortasında iddiayı değiştiremezsin, ancak meslek değiştirmeye niyetin varsa. Belki hata yaptım ama yanlışım yok. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل هذا فى منتصف المحاكمة إلا إذا كنتَ تنوى أن تغير وظيفتك المستقبلية |
Ağustos ayındayız ve teksas'ın ortasındayız. | Open Subtitles | إننا فى منتصف مدينة تكساس فى شهر أغسطس فكرة أخرى؟ |
Derken, bir bahar akşamı, Genova ve New York arasında yarı yoldayken... | Open Subtitles | ثم .. وذات ليلة ربيعية .. ونحن فى منتصف الطريق بين جنوا ونيويورك |
yarısına geldim. Aynı anda bir veya iki kız. | Open Subtitles | أنا فى منتصف طريقى فتاة او . فتاتين فى نفس الوقت |
Gece yarısı bir hayli uzayabilir. | Open Subtitles | بالمثل فى منتصف الليل سيكون من الافضل انهاء ليله طويله |
Yirmi yaşlarında ölü bir yetişkin, orta yaşlı birinden daha değersizdir. | Open Subtitles | فالمتوفى البالغ فى العشرينات من عمره ، يساوى أقل من المتوفى البالغ فى منتصف العمر |
Birkaç saat önce, onları deniz uçağıyla bataklığın ortasındaki küçük bir kabine bırakmış. | Open Subtitles | لقد انزلهم منذ ساعات قليله من طائرة بحرية.. مقطورة صغيرة فى منتصف المستنقع. |
Karanlığın ortasında bir güneş gibi doğan bir umut | Open Subtitles | الأمل الذى يجئ مثل الضوء فى منتصف الظلام |
Gözlerimiz, caddenin ortasında karsılastı. | Open Subtitles | "عيوننا تلاقت مباشرة فى منتصف الطريق." |