Yer çekimi Çok güçlü ve düştüğünün farkına bile varmıyor. | Open Subtitles | الجاذبية فى منتهى القوة و هو لم يلاحظ حتى سقوطه |
Çok düşünceliydin ve sabah bu konuyu açmadın bile. | Open Subtitles | لكنك كنتِ فى منتهى اللطف حتى انك لم تذكرى ذلك فى الصباح |
Eğer bu aleti portakal tohumları ve kiraz çekirdekleri kullanarak oynayabileceğim şekilde icat etselerdi gerçekten Çok mutlu olurdum. | Open Subtitles | لو كان بالأمكان اختراع ماكينة استطيع ان الهو بها باستخدام بذور البرتقال والكرز سأكون فى منتهى السعادة |
Ben Birleşik Devletler senatörü John Yerkes Iselin ve size Çok ciddi bir sorum var... | Open Subtitles | أنا سيناتور عن الولايات المتحدة جون يركيز آيسلين ولدى سؤال فى منتهى الأهمية |
Bu Çok garip. Issız bir otoyolda kamyon çarpması. | Open Subtitles | كان ذلك فى منتهى الغرابه أن تصدمها عربة نقل فى طريق سريع قاحل |
Gülünç çocuk. Kendinin Çok kutsal ve doğru olduğunu düşünüyorsun ama aslında bu sadece kibir. | Open Subtitles | طفل سخيف.تعتقد أنك فى منتهى التقوة والصدق,ولكنك فقط مجرد مغرور |
Bu kadar az para için hiç çalışmadım. bir istisna dışında, o da Çok soylu bir amaç içindi. | Open Subtitles | عدا مره واحده و كانت قضيه فى منتهى النبل |
Ve bu adamlar gerçekten Çok şekerdir. Daima kalır ve dinlerler. | Open Subtitles | وكانوا دائما فى منتهى اللطف حيث يستلقون ويصغون |
Diğerlerine Çok zor geldi. İlk yapan sensin. | Open Subtitles | الآخرين يجدون ذلك فى منتهى الصعوبه أنت أول شخص يجتازها |
Çünkü Çok sessiz olmaya çalışmanı istiyorum. | Open Subtitles | لانى اريدك ان تتمرن على ان تكون فى منتهى الهدوء |
Evet, onlar için Çok kolay ölüm, değil mi? | Open Subtitles | الموضوع فى منتهى البساطه سوف يموتون , أليس كذلك |
Eğer bana baskı yapmaya kalkışırsan, ben Çok zalim biri olabilirim. | Open Subtitles | وإذا أجبرتِنى فسأكون فى منتهى قاسياً معك |
Ölümsüz birini yenmenin Çok romantik bir tarafı var. | Open Subtitles | هنالك شئ , فى منتهى الرومانسيه فى الموميات والاشلاء |
Çok önemli işlerimizi bile hallediyorlar, doğum gününde annemizi aramayı hatırlatmak, çocuklarımızı büyütmek, binalar inşa etmek, veya sağlığımızın iyiliğinden emin olmak gibi. | Open Subtitles | انهم يقومون باشياء فى منتهى الاهمية مثل .. تذكيرنا بالاتصال فى عيد ميلاد الام |
Çok tehlikeli bir kadın, şu kapıdan öylece çıkıp gitti ve bu benim hatam. | Open Subtitles | امراة فى منتهى الخطورة سارت لتوها خارج الابواب و هذا خطئى |
Buna metanol kullanmasını ve kloroformu sprey haline getirmesini eklersek, karşımızda Çok zeki biri olduğunu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | اضف لهذا استخدامه للميثانول ايا كان سببه و هبات من الكلوروفورم و نعتقد اننا نبحث عن جانى فى منتهى الذكاء |
Çok endişelendim. Dün gece neredeydin? | Open Subtitles | لقد كنت فى منتهى القلق اين كنت ليلة امس ؟ |
Şey, Çok parlak bir akla sahip olduğu söylenemez. Önce el çantası, şimdi de eldivenleri. | Open Subtitles | انها ليست فى منتهى الذكاء اولا حقيبتها, والآن قفازاتها |
Basit. Aşk Çok basittir. | TED | بسيط ،الحب الرومانسي فى منتهى البساطة |
Belki Çok zeki... belki de Çok aptal. | Open Subtitles | ربما هو ذكى جدا أو فى منتهى الغباء |