"فى هذه الحاله" - Translation from Arabic to Turkish

• Bu durumda

Ama Bu durumda, sadece olmasına engel olmaya çalışıyor, olanı geri çevirmek yerine.
ولكن فى هذه الحاله , هو يبطئ عملية الإنتشار فقط بدلا من القضاء على المشكله

Bu durumda, sen olsan yargı kurallarına uyar mıydın?
فى هذه الحاله هل سيخضع للحدود القانونيه؟

Bu durumda, Majesteleri, bir hediye sunabilir miyim?
فى هذه الحاله فخامتك، ايمكننى تقديم هديه لك؟

3 şampiyonun... Bu durumda 4 şampiyonun ilk olarak dans etmesi gelenekseldir.
إنها التقاليد أن يفعل ذلك الثلاثة أبطال و فى هذه الحاله فالرابع هو الذى يبدأ

Eğer kendinizi derhal bildirmezseniz, niyetinizin saldırgan olduğunu varsaymaktan başka çaremiz kalmayacak, Bu durumda da esirlere sert davranacağız.
إذا لم تعرفوا عن نفسكم فى الحال لن يكون لدينا خيار إلا إعتباركم أعداء فى هذه الحاله سنتعامل مع السجناء بشده

Bu durumda engel aşabilmeyi umarak başını vurduğun sert duvar oluyor.
فى هذه الحاله التحدى يكافئ ضربك لرأسك فى الحائط املا انها ستخترقه

Bu durumda, size bir şey söylesem sorun olur mu?
حسنا,فى هذه الحاله هل تمانعون أن أخبركم بشئ؟

Ancak Bu durumda , amacımıztümörü dışarı olsun ve sınırlı bir rezeksiyon alır .
اما فى هذه الحاله هدفنا هو ازاله الورم فقط وعمل استئصال جزئى

Tabii, Bu durumda, para var.
بالطبع فى هذه الحاله النقود هى السبب

Bu durumda rahatlayıp, odalarımızı bulalım.
- فى هذه الحاله علينا أن نهدأ و نذهب لغرفنا

Bu durumda içeri gel.
فى هذه الحاله أدخلى إخبرينى عما حدث

Şey, Bu durumda, geri versem iyi olur.
فى هذه الحاله,من الأفضل أن أعيدها لك

Bu durumda, seni bir zeka savaşına davet ediyorum.
فى هذه الحاله سأتحداك فى معركة ذكاء

Bu durumda senin pencere bu olmalı.
اذن فى هذه الحاله ستكون هذه نافذتك

İyi, Bu durumda memnun olacağım.
حسنا, فى هذه الحاله سأكون مسرورا

Tamam, Bu durumda memnun olacağım.
حسنا, فى هذه الحاله سأكون مسرورا

Sanırım Bu durumda ancak ölü bir erkek.
حسنا فى هذه الحاله اعتقد انه رجل ميت

Bu durumda bu, arkadaşın Pavel.
فى هذه الحاله ستكون رفيق بافيل0

Bu durumda ben gitsem iyi olacak.
جيــد طيب , فى هذه الحاله أفضل أنى أمشى

Bu durumda Kiliseyi Sayın Simpson'a devrediyorum.
فى هذه الحاله سأمنح السيد " سيمبسون " حيازة الكنيسه