Buna karşı çıkacak bir düzine federal avukat sayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني التفكير بإثنا عشر محاميّاً فيدراليّاً محتمل، الذين يمكنهم الإختلاف مع ذلك |
federal ajan oldukça büyük bir başarı. | Open Subtitles | إن إصطيادَ عميلاً فيدراليّاً لهو بمثابةِ جائزةٍ لا مثيل لها |
Yakın bir suçlamanın zaman aralığını açığa çıkararak federal bir suç işledin. | Open Subtitles | كسرت قانوناً فيدراليّاً بعدم تحديد الوقت الزمني لتهمة منتظرة |
O da bir FBI ajanıydı. | Open Subtitles | والذي صادفَ كونهُ عميلاً فيدراليّاً آخرَ |
Jack, FBI ajanı olmakla ilgili sınıfa konuşma yapmamı istedi. | Open Subtitles | لقد طلبَ مني "جاك" أن أتحدث إلى صفه المدرسي عن ما هيةُ أن تصبحَ # عميلاً فيدراليّاً # |
Bir federal ajanı öldürdünüz ve suçu Pulgatti'nin üstüne attınız. | Open Subtitles | لقد قتلتَ عميلاً فيدراليّاً وبعد ذلك وجّهت الإتّهام على (بولغاتي) |
Sessiz kalma hakkına sahipsin ki Richard, lütfen sessiz kal çünkü bir federal ajan ile bir polis memurunun eşini küçük çocuklarının önünde taammüden öldürmek özel bir durumdur. | Open Subtitles | يحق لك الصمت، رجاءً (ريتشارد) أعترف لأنّ قتلك عمداً ضابطاً فيدراليّاً وزوجة محقق فيدراليّ أمام ابنها القاصر بظروف خاصّة |
FBI ajanı mı öldürmüşler? | Open Subtitles | هل قتلوا عميلاً فيدراليّاً ؟ |