Nihayet, evlilik vizesi için bize yardım edebilecek biri çıktı. | Open Subtitles | واخيرا, شخص ما يستطيع مساعدتنا في الحصول على فيزة زواج. |
Alexander'ın Birleşik Arap Emirlikleri'ne seyahat vizesi var. | Open Subtitles | أليكساندر لديه فيزة سفر للإمارات العربية المتحدة. |
Libya vizesi. | Open Subtitles | . فيزة ليبيا |
Pasaportun içine birkaç vize ekleyip pis görünmesini sağlamalarını söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت لهم ان يضعوا فيزة فيها ويجعلونه وضيعاً |
Bu şüphe sadece Bayan Romanov'un vize durumuyla ilgili değil. | Open Subtitles | . إنها ليست فقط فيزة الآنسة (ورمانوف) ما تثير الشبهات |