Derinliği ve dönen parçaları olan ve hareket eden fiziksel bir obje görüyorum. | TED | أرى كائنًا فيزيائيًا يملك أجزاء عميقة ودائرية، وهو يتحرك. |
Uzay-zamanı, yeni panellerde temize çekelim ki böylece, fiziksel olarak doğru animasyonu elde edelim. | TED | قطّع الزمكان إلى لوحات جديدة وستحصل على الحركة الصحيحة فيزيائيًا. |
Üçüncü olarak, benim favorim olan kuantum uygulaması ise fiziksel olarak bilgiyi transfer etmeden bilginin bir yerden diğer bir yere ışınlanması uygulamasıdır. | TED | وثالثًا، تطبيقي المفضل عن الكمية هو نقل المعلومات عن بعد من موقع لآخر بدون نقل المعلومات فيزيائيًا. |
Dolayısıyla okyanus fiziksel olarak çok büyük. | TED | إذًا ، فالمحيط هائل فيزيائيًا. |
Bu fiziksel olarak imkansız. | Open Subtitles | هذا أمر مستحيل فيزيائيًا |