"فيّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bende
        
    • benden
        
    • içime
        
    • içimde
        
    • hakkımda
        
    • V
        
    • içimdeki
        
    • Fey
        
    Sen bende, benim kendimde gördüğünden çok daha fazlasını gördün. Open Subtitles أنكِ رأيت المزيد فيّ أكثر مما رأيت يوماً في نفسي
    Sonuç olarak, yıllar önce olan ve bende oldukça büyük bir etki yaratan o parçaya dönmek istiyorum. TED إذاً في الختام، أريد الرجوع لتلك اللوحة التي تركت فيّ أثراً عميقاً كل تلك السنيين الفائتة.
    benden nasıl şüphelenirsin. Open Subtitles كيف تجرؤ علي الشك فيّ أنا، التي مجرد التفكير
    Zaman aldı fakat bu konuşmalar sonunda içime şüphe tohumları ekti. TED أخذ الأمر بعض الوقت، لكن في النهاية زرعت هذه الحوارات بذور الشك فيّ.
    Cassandra bana başkasıyla görüştüğünü söyleyince içimde bazı hisler uyandı. Open Subtitles عندما كاساندرا أخبرتْني بأنّها كَانتْ تَرى شخص آخر، صَحّى شيءاً فيّ.
    Bunu görmek zorunda kaldığın için üzgünüm. hakkımda ne düşünüyorsundur bilemiyorum. Open Subtitles يؤسفني أنّك رأيت ذلك، لا يمكنني تصوُّر ما تظنّه فيّ الآن.
    Hayır, böyle düşünmüyorsun. Sen hep bende yanlış bir şeyler olduğunu düşündün. Open Subtitles لا، أنت لا تعتقدين ذلك أنت دائما ترين شيئا خاطئ فيّ
    Onu ben yarattım zaten." Kimse bana sorun bende diyemez. Open Subtitles أنا مخترع تلك العبارة، لا أحد يخبرني أن العيب فيه وليس فيّ
    "Sorun sende değil, bende."yi ben keşfettim. Kimse bana "Sorun sende değil, bende" diyemez. Open Subtitles أنا مخترع تلك العبارة، لا أحد يخبرني أن العيب فيه وليس فيّ.
    Büyük ortaklarımın bende gördükleri her neyse, bunu sağlayamamaktan korkuyorum, Open Subtitles خائف من لا يَقِيسُ يعود إلى مهما شركائي الكبار رَأوا فيّ.
    Aslında bende yanlış hiçbirşey yokmuş. Open Subtitles حسناً ، اتضح أنه لم يكن فيّ من مشكلة أبداً
    O en iyimizdi. Ve bende ne bulduğu konusunda hiçbir fikrim yok. Open Subtitles لقد كانت أفضلنا، وليس لدي أدنى فكرة ما الذي وجدته فيّ
    Ama ay içinde ilk kez eski benden birşeylerin beni heyecanlandırdığını hissettim. Open Subtitles لكن لأول مرة منذ أشهر شعرت بشيء قديم ما تحرك فيّ
    Eğer benden şüphe ediyorsanız hepinizi sikeyim Ben bir beyaz serseriyim, söylüyorum gururla Open Subtitles اللعنة عليكم جميعاّ إذا تشكواّ فيّ أنا قطعة بيضاء لعينة نفاية، اقوله بشكل فخور.
    Sonunda benden bir şeyler kaptığını görmek güzel. Open Subtitles جيّد, أنا سعيد برؤيته يفكر ويؤثّر فيّ هكذا
    Aslinda aramizda hiçbir sey geçmedi. içime kadar islemis sanirim. Open Subtitles أعني، لم يحدث شيئًا بيننا، إنّه أثّر فيّ فحسب، حسبما أظنّ.
    Veya zehrini içime bırakacaksın ve beni aynı kendin gibi bir şeye çevireceksin. Open Subtitles أو تضخّان فيّ سمّاً كاملاً حتى أتحوّل إلى شخص مثلكما
    İnsanlığın potansiyeli. Oma'nın benim içimde gördüğüyle aynısı. Open Subtitles إمكانيات الجنس البشري هذا نفس الشيء الذي رأته أوما فيّ
    Ama benim hakkımda böyle hissetmedi. Ve o şekilde sizin gibi düşünmedi. Open Subtitles ولكنّ ذلك لم يكن رأيها فيّ ولم يكن رأيها في أي منكم
    Ya da baska biri sakso cekerken V gozumun icine bakiyor gibi oldu. Open Subtitles أمّ أنهُ مثل (فيّ)تحدّق بي ويُمنحُ ليّ جنسًا فمويًّا.
    Ben bir kurtum. Sen benim içimdeki kurtla koşuyorsun. Bu seni kuzu yapmaz. Open Subtitles أنا ذئب، و هذا ما يجذبك فيّ ذلك لا يجعل منك حَمَلاً
    Fey gibi bir kadını da. Cher çok fena bozulmuştu. Open Subtitles او إمراءه مثل فيّ لقد كان تشير يشعر بالغضب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more