"في آمان" - Translation from Arabic to Turkish

    • Güvende
        
    • güvendesin
        
    • güvendeyiz
        
    Tabii ki, sadece kalp atışını duyman Güvende olduğun anlamına gelmez. Open Subtitles بالطبع، فقط لأنكم سمعتم دقات القلب لا يعني أنكم في آمان.
    Kalabalığın arasında burada olduğundan daha Güvende olursun. Open Subtitles سوف تبقى في آمان على ذلك هناك الحشد الكبير
    Onlara büyükannenin evinde olduğumuzu ve Güvende olduğumusu söylememiz gerekiyor. Open Subtitles علينا أن نستمر باأخبارهم بـ أننا نقطن عند جدتي الان ونحن في آمان
    Hayır! - Tamam, kurtardım seni. Artık güvendesin. Open Subtitles أمسكتك، أمسكتك، لا بأس، أنت في آمان الآن
    Apartmana taşındın diye güvendesin sanıyorsun ama değilsin. Open Subtitles أنتِ تعتقدين أنك في آمان لأنكِ انتقلتي إلى شقة جديدة و لكنك لست آمنة
    Her ne kadar gerçek bir yatak odasında, gerçek bir yatakta olmak çekici gelse de bence burada, yukarıda daha güvendeyiz. Open Subtitles بقدر ما هو مُغري النوم على سرير حقيقي في غرفة نوم حقيقية أظن إننا في آمان هنا , معاً
    - Yukarıda daha güvendeyiz. - Hayır, burada kapana kısıldık. Open Subtitles نحن في آمان هنا في الأعلى- لا، نحن محاصرون هنا-
    Ve bizim yapacağımız şey de Güvende kalacağız, saklanacağız. Open Subtitles وذلك ما اقوم به إبقوا في آمان ، ابقوا مختبئين
    Yalnızca tehlikeden uzak, Güvende olmanın kendilerini verdiği zevk bu kısa süreli hazza "safety" diyoruz. Open Subtitles المُِفرح في ذلك انهم لوحدهم في آمان من الضرر
    Güvende olup yerleştiğimizde bunun bazı sonuçları olacak. Open Subtitles عندما نصبح في آمان ونستقر ستكون هناك عواقب
    Seçim kağıtlarını alana kadar Güvende değilim. Open Subtitles وحتى أحصل على هذه الأوراق رئاستي ليست في آمان
    Kutudakileri ele geçirmeye çalışmışlar, o da onları korumak, Güvende tutmak için yapması gerektiğini düşündüğü şeyi yapmış. Open Subtitles لقد حاولوا أخذه منه فقام بما إعتقد ان عليه فعله ليحميه ويبقيه في آمان
    Bu sayede onun için geldiklerinde senin Güvende olduğunu bilecektim. Open Subtitles لأتأكد أنكِ ستكونين في آمان حين يصلون له
    Tam buradaydı. - İyisin, güvendesin, hayattasın. Open Subtitles أنتِ بخير ، أنتِ في آمان ، أنتِ على قيّد الحياة.
    Seni camdan görüyorlar. güvendesin. Open Subtitles فهم يرونك عبر النافذه , أنت في آمان
    Ama artık güvendesin. Sana söz veriyorum. Open Subtitles ولكنكِ في آمان الآن، أعدكِ بهذا
    Endişelenme, sen güvendesin. Open Subtitles لا تقلق، أنت في آمان.
    - Uzak durun. - güvendesin. Open Subtitles كل شئ على مايرام - أنتِ في آمان -
    Burada güvendeyiz. Open Subtitles نحن في آمان هُنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more