Haydi ama. İçten içe tam da bunu söylemek istiyorsun. | Open Subtitles | هيا، في أعماقك ذلك بالضبط ما كنت تحاول قوله |
Her gün içten içe bu soruyu kendinize sormuyor musunuz? | Open Subtitles | ...ألست في أعماقك تسأل نفسك في داخلك كلّ يوم ؟ |
Bence sen de Derinlerde gerçekten sevdiğin ve seni seven birisiyle olmayı istiyorsun. | Open Subtitles | في أعماقك تودّين أن تكوني مع أحدٍ تحبينه حقاً، ويبادلكِ نفس الحب أيضاً |
Kendi icinize bakin, o sizden uzakta degil. | Open Subtitles | "انظر في أعماقك.. إنه ليس ببعيد عنك" |
Bence içinde bir yerde aniden bu sevimli küçük ilişkiye bağlandığını anladın ve bu da seni kızdırıyor. | Open Subtitles | أظن في مكان ما في أعماقك أدركت فجأة أنك في علاقة طيبة الآن |
Acinin ve yaralarin ardinda, derinde bir yerlerde o parçan kendini yalniz hissediyor olmali. | Open Subtitles | في أعماقك تحت الندب والآلام جزؤك الذي حتمًا يشعر بوحدة موحشة |
Belki Kalbinin derinliklerinde benim için hâlâ bir şeyler hissediyorsundur. | Open Subtitles | أقصد أنّك ربّما في أعماقك ما زلت تشعرين بشيء نحوي. |
Yüreğinin derinliklerinde iyi bir çocuksun biliyorum. | Open Subtitles | في أعماقك أعرف أنه يوجد طفل جيد |
Belki de içten içe onun senin gerçek aşkın olduğunu ve onunla ayrılmanın çok büyük bir hata olduğunu düşünüyorsundur. | Open Subtitles | لعلّه في أعماقك حبّك الحقيقيّ الأوحد، وربّما انفصالك عنه كان خطأ جسيم. |
Doğum gününün yaklaştığından bahsedersin çünkü içten içe onun unuttuğunu bilirsin. | Open Subtitles | انت سعيد لذكر موعد قدوم عيدميلادك لانك في أعماقك تعلم بأنها نسيته |
Doğum gününün yaklaştığından bahsedersin çünkü içten içe onun unuttuğunu bilirsin. | Open Subtitles | انت سعيد لذكر موعد قدوم عيدميلادك لانك في أعماقك تعلم بأنها نسيته |
Onu zamanında önemsemiş olduğunu söylerdim. İçten içe olsun bir kez. | Open Subtitles | وأنّك اهتممت به حقًّا في أعماقك ذات يوم. |
Belki de içten içe onları kesmemen gerektiğinin sen de farkındasındır. | Open Subtitles | رُبما تُدرك في أعماقك أنك لم يكُن يتوجب عليك قصهم على الإطلاق |
İnsanlarla arana mesafe koymak için ne kadar uğraştığını biliyorum ve bunun için Derinlerde bir yerde nedenlerin olduğundan eminim | Open Subtitles | أعرف صعوبة عملك لتبقي حاجزاَ بين الجميع في هذه الكوكب وأعلم أن في أعماقك هناك سبب وجيه |
Gerçeği, Derinlerde bir yerde sakladığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنّكَ تخفي الحقيقة في مكان ما في أعماقك |
Ve ta Derinlerde kardeşini de kurtaramayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | , و في أعماقك تعرف لأنه لا يمكنك انقاذ أخيك |
"Kendi icinize bakin. | Open Subtitles | "انظر في أعماقك.. |
Zamanımız bitiyor ama içinde bir yerde yapman gerekeni biliyorsun. | Open Subtitles | كاد الوقت ينتهي أيتها المتصلة لكنك تعرفين في أعماقك ماعليك فعله شكراً على الإتصال حظاً موفقاً |
Acının ve yaraların ardında, derinde bir yerlerde o parçan kendini yalnız hissediyor olmalı. | Open Subtitles | في أعماقك وسط الجروح والألم بداخلك، لابد وأنك تشعر بوحدة شديدة |
Bence bütün bunları benden istemenin bir sebebi var. Çünkü Kalbinin derinliklerinde sen de biliyorsun ki annenin ölümünden sadece kendisi sorumluydu. | Open Subtitles | لأنك تدركين في أعماقك بأن أمك كانت مسؤولة عن مقتل نفسها بنفسها |
Öyle olduğumu biliyorsun. Yüreğinin derinliklerinde inanıyorsun buna. | Open Subtitles | تعلم في أعماقك أني محقة |
Çünkü, içinde bir yerlerde müziğin hâlâ büyülü olabileceğini düşünen bir parça var. | Open Subtitles | لأنه لا يزال في أعماقك جزء يتذكّر أن الموسيقى يمكن أن تكون ساحرة |