O da acı çekiyor, ama belli etmiyorsa başka tabii. | Open Subtitles | الا اذا كانت في ألم ايضاً لكنها لا تظهر ذلك |
Bence böylesi ikimiz için de iyi olacak. Çok acı çekiyor gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | أعتقد حقاً أن هذا من صالحنا كلنا تبدو حقاً وكأنك في ألم كبير |
Oğlum acı çekiyor. Acının kaynağı karım hariç herkes acı çekiyor. Acı olan da bu. | Open Subtitles | أبني في ألم و كلنا في ألم ماعدا زوجتي ممكا يشعرني بألم شديد |
Eğer sana yöneltilmiş olsaydı, inanılmaz bir Acı içinde olurdun. | Open Subtitles | لو كانت موجه عليكِ لكنتِ ستكونين في ألم فظيع الآن |
Ancak kitap yüzünden gerçekleşen aşırı yaralanmadan dolayı, o aşamada korkunç bir Acı içinde olmanız... | Open Subtitles | ولكن بسبب الندبات الهائلة التي أحدثها الكتاب فإنك قد تعيش في ألم مبرح يا إلهـــ .. |
Galler Prensesi'yle oturup acılar içinde film izledim. | Open Subtitles | جلست في ألم الكلي مشاهدة الفيلم مع أميرة ويلز، |
biliyorum sen beni terkederken görüyorsun ama annen ve ben ayrıldığımızda, çok acı içindeydim. | Open Subtitles | أعلم، أنك تعتقدين أنّني تركتكِ. ولكنعندماأنفصناأنا وأمكِ، كنتُ في ألم كبير. |
Çok acı çekiyor, daha da kötüleşecek. | Open Subtitles | انه في ألم عظيم، وسوف تزداد حالته سوءا. |
Çok acı çekiyor, daha da kötüleşecek. | Open Subtitles | انه في ألم عظيم، وسوف تزداد حالته سوءا. |
Şu an kendinde olsaydı çok kötü bir şekilde acı çekiyor olurdu. | Open Subtitles | اذا كانت مستيقظة الأن ستكون في ألم شديد |
Fakat durmadan acı çekiyor. | TED | لكنها في ألم مستمر. |
O... Çocuğu. acı çekiyor. | Open Subtitles | يا سافل إنه في ألم رهيب |
Görünüşe göre çok acı çekiyor. | Open Subtitles | هو يبدو في ألم عسير |
"Mark Zuckerberg çok acı çekiyor." | Open Subtitles | .. (إن (مارك زكربرغ "إن (مارك زكربرغ) في ألم مفجع" |
- Acı içinde çığlık atıp kıvranıyormuş. | Open Subtitles | كان الوليد الجديد يتحرك بقوة. وهو يصرخ في ألم واضح. |
Ama Acı içinde kıvrandığını bilmek beni güldürmeye yetti. | Open Subtitles | لكن معرفة انك غارق في ألم كثير جعلتني ابتسم |
Son saatlerini Acı içinde, ölmek için yalvararak geçirecek. | Open Subtitles | سيمضي ساعاته الأخيرة في ألم متوسلًا الموت. |
Tanrım! Ama bu büyük bir Acı içinde olmamı gerektirmiyor! | Open Subtitles | يا إلهي، على الرغم من ذلك لم أعني أني لست في ألم كبير |
Korkunç acılar içinde hastanede geçecek bir yıl değil. | Open Subtitles | سنة بالمشفى في ألم مبرح ليست كذلك |
Korkunç acılar içinde hastanede geçecek bir yıl değil. | Open Subtitles | سنة بالمشفى في ألم مبرح ليست كذلك |
Susamıştım ve inanılmaz acı içindeydim. | Open Subtitles | تعرضت لجفاف وكنت في ألم شديد |