"في أمر واحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir
        
    Bazı hayvanlar, tavuk mesela, sadece bir şeyi çok iyi yapmakla çok güzel uyuşuyorlar. TED حسنا، بعض الحيوانات ، كالدجاج، تبدو مهيأة بشكل جميل لتبرع في أمر واحد فقط
    Özetlemek gerekirse tek bir anlama geliyor: Teröristlerle müzakere yapmayın. TED حسنا للتلخيص، فإنه يتلخص في أمر واحد: لا تتفاوض مع الإرهابيين.
    Çünkü bir sürü şey yaptığınızda tümü hakkında kendinizi berbat hissedebilirsiniz, sadece biri değil. TED صحيح؟ إذ أن قيامك بالعديد من الأشياء سيجعلك تشعر أنك مخفق في كل شيء، وليس في أمر واحد.
    bir öbemli sebebi şu ki Afrika savannalarındaki atalarımız bir şeyde çok iyiydiler. TED أحد الأسباب الهامة هو أن أسلافنا الذين عاشوا في غابات السافانا في إفريقيا كانوا حقًا ماهرين في أمر واحد.
    Şimdi, dinle, bu benim için çok olumlu olacak bir şey haricinde. Open Subtitles الأن، إسمع، هذا سيكون وضعاً رائعاً بالنسبة لي ما عدا في أمر واحد
    Belki de tek bir şey olmamasını seviyorum. Open Subtitles أظنّ أنّ هذا أكثر ما أحبّ فيها، إذْ لا يمكنني حصر ذلك في أمر واحد
    Evet, bir konuda haklıydın Matt! Aptalsın! Open Subtitles نعم ، كنت محقاً في أمر واحد مات ، أنت سخيف
    bir bakıma hepsi birbirine benziyor; tamamı kâr odaklı ve bu yüzden hepsi kısa vadeli kazanıma yönelik olarak işliyor. Open Subtitles إنهم سواسية في أمر واحد أنهم موارد ربحية ولذلك تم التركيز على الربح قصير المدى
    Birinin yüzüne söyleyemeyeceğim tek bir şey bile gelmiyor aklıma. Open Subtitles لا يمكنني أن أفكر في أمر واحد لن أقوله في وجه شخص ما.
    Ama başbakan tek bir gerçeği söyledi. Open Subtitles لكن المستشار تكلم بالصدق في أمر واحد على الأقل
    Bu bir gerçek, fakat bir konu hakkında yanılıyorsun. Open Subtitles هذا صحيح لكنك مخطئ في أمر واحد
    Meridian bir konuda haklıydı. Şiddetli bir kontrol isteğim var. Open Subtitles "لقد أصاب (ميريديان) في أمر واحد أنا أتعطّش فعلاً للسيطرة"
    - Shh! sabıka kaydı. Ve bir konuda haklıydı. Open Subtitles سجله الإجرامي ولقد كان محقا في أمر واحد
    Deli ama bir konuda haklı olabilir. Open Subtitles إنها مجنونة، لكنها... قد تكون محقة في أمر واحد
    Üzümler... Sadece bir şey için iyiler. Open Subtitles العنب، ليست جيدة إلا في أمر واحد
    Bu dava için tek bir şey düşünebiliyorum. Open Subtitles لا أستطيع إلا التفكير في أمر واحد فقط.
    Ama bir konuda haklısın, hayâlini kurduğum türden bir kız değilsin. Open Subtitles لكنكي محقة في أمر واحد ... أنت لست الابنة التي كنت أحلم بها
    En azından bir aradayız. Open Subtitles حسنُ، على الأقل نحن متحدين في أمر واحد
    Ama bir şey var. Open Subtitles هذا مدهشٌ حقاً ولكنك أخطأت في أمر واحد
    Sadece bir şeyi düşündüm. Open Subtitles ولكن يمكنني فقط التفكير في أمر واحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more