Osaka'daki ünlü Kado tiyatrosunda oynuyormuş diyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنه كان يؤدي عروض في مسرح كادو الكبير في أوساكا |
Bir şekilde bunlardan birkaçını Osaka'da öldürmüşler. Öyle duydum. | Open Subtitles | لقد تمكنوا من القضاء على بعضهم في أوساكا |
Bir şekilde bunlardan birkaçını Osaka'da öldürmüşler. | Open Subtitles | بطريقة ما لقد تمكنوا من القضاء على بعضهم في أوساكا |
Osaka'daki, Kyoto'daki ve Tokyo'daki insanların bunu bilmemelerinin sebebi medyanın tüm olanları gizlemesi. | Open Subtitles | "الناس في "أوساكا"، "كيوتو" و"طوكيو السبب في عدم معرفتهم بالأمر هو التعتيم الإعلامي |
Bay Tomita sizi Osaka'da Hanabishi'nin başkanı Bay Fuse ile tanıştırmak istiyorum. | Open Subtitles | ولكن توميتا-سان أريدك ان تلتقي بالسيد فوسي, رئيس عائلة هانابيشي في أوساكا |
İkimizin de Osaka'da aynı şeyi aradığımızı biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنا كنا في أوساكا نبحث عن الشيء نفسه |
Ama olsun, böylece Osaka'da Keizo'yu ziyaret etmiş oluyoruz. | Open Subtitles | لكننا هنا في أوساكا ، لرؤية كيزو |
Osaka ve Sakai'de iş yapıyorum ve oralarda soracağım. | Open Subtitles | "لدي عمل في "أوساكا" و "ساكاو سأرى ما يمكنني فِعله |
Osaka'daki Iwamura elektrik şirketinin başkanı ve benim de yıllardır müşterim. | Open Subtitles | إنه رئيس شركة "إيوامورا" للكهرباء في "أوساكا" وزبوني منذ سنوات |
Kasetler, Osaka'nın Kita ilçesindeki postaneden gönderilmiş. | Open Subtitles | أشرطة الفيديو كانت مرسلة من مكتب بريد في كيتا-كو في أوساكا |
Osaka'da gizli güçleri olan bir arkadaşım var. | Open Subtitles | لدي صديقة في أوساكا وهي ليست معروفة |
Osaka, Japanya doğumlu, Kaito and Ishi'den olma. Zamanda yolculuk. | Open Subtitles | , (ولدت في (أوساكا) بـ(اليابان (والديك هما (كايتو) و (إيشي |
Osaka'da bir arkadaşımın yanına gidiyorum. | Open Subtitles | سأرحل إلى مكان صديقي في أوساكا |
Ben sadece Osaka da yaşarım. | Open Subtitles | أنا أعيش فقط على مدى في أوساكا. |
Mako Tanida, Osaka dışında kurulmuş Azuma-Dojin grubunun eski lideri. | Open Subtitles | " ماكو تانيدا ", رئيس عشيرة " أزوما-دوجين ". تأسس في " أوساكا ". |
Dr. Kim, Osaka'da tutuklandı. | Open Subtitles | تم القبض على الطبيب كيم في أوساكا. |
Evet, varlar: Onları Osaka'da gördüm; gündelikçilik yaparken, yerlerde uyurken... | Open Subtitles | نعم, رأيتهم في (أوساكا) للتوظيف باليوم نائمين على الأرض |
Jerry Osaka'dakilerle görüştü... | Open Subtitles | أخي "جيري" تحدث مع شركائكم في "أوساكا"، |
Osaka'da çalışıyor. | Open Subtitles | أنها تعمل في أوساكا. |
Bilmiyorum, Osaka'daki Universal Stüdyoları'na gidebilirim. | Open Subtitles | لا أعلم، فقد أذهب إلى استديوهات (يونيفرسال) في أوساكا |