"في أوكلاند" - Translation from Arabic to Turkish

    • Oakland'da
        
    • Oakland'de
        
    • Oakland'ta
        
    Gelecek ay, Oakland'da üniversitede bir seminer için beni önermiş. Open Subtitles كان قد طلبني في محاضرة في الجامعة في أوكلاند الشهر القادم
    Hadi ama Lin. Senin için Oakland'da yaptıklarımdan sonra yüzünü mü dönüyorsun? Open Subtitles كل ما فعلت لأجلك في " أوكلاند" ولا تستطيع أن تزودني ؟
    Hayır, sadece söylüyorum. Oakland'da olduğum için heyecanlıyım. Open Subtitles كلّا، ما أقصده أني متحمس للعيش في أوكلاند.
    Kendisiyle Oakland'de bir suşi restoranında görüşme yaptım. TED لذا أجريت معها مقابلة في أوكلاند في مطعم سوشي
    Hala hayatta, keyfi yerinde ve Oakland'ta yaşıyor. Open Subtitles يبدو أنها على قيد الحياة وبصحة جيدة والذين يعيشون في أوكلاند.
    Liss, Christy'e Oakland'da bir kamu savunucusu olduğun zamanı anlat. Open Subtitles الذي كنتِ فيه محامية دفاع حكومية في أوكلاند
    Dennis Bryson'la Oakland'da beraber çalışmıştık. Open Subtitles أنا و"دينِس برايسن" عملنا معاً في "أوكلاند".
    Oakland'da bir okul açıyorum. Open Subtitles كيف ستعيشان؟ - سأفتتح مدرسة في أوكلاند -
    Buluşma ayarlandı. Saat 2:30'da Oakland'da. Open Subtitles الاجتماع مرتب في " أوكلاند " الساعة الثانية والنصف
    - Oakland'da büyüdüm. Open Subtitles لقد نشأت في أوكلاند حرفياً، حسناً
    Oakland'da bir yeri var, bana söylediği. Adresi var mı? Open Subtitles -كان لديه منزل في "أوكلاند"، لقد أخبرني بهذا
    Vegas'ta, Oakland'da aldığından daha fazla eşantiyon alıyor. Open Subtitles سيجوب شوارع "فيجاس" أكثر مما سيفعل في "أوكلاند"
    Oakland'da çok garip bir şey oluyor. Open Subtitles شيء غريب يحدث حاليا في "أوكلاند" -وهذا غير قابل للجدال
    Kaçtığında planın Oakland'da onunla birlikte yaşamaktı, değil mi? Open Subtitles هذه كانت الخطة حين هربت، صحيح؟ أن تعيش معه في أوكلاند ؟ -ماذا حدث ؟
    Oakland'da bir Niner darbe yapmak üzere. Open Subtitles تجري عملية انقلاب بينهم في أوكلاند ..
    Evet, babm annemi Oakland'da bir barda tavlamış. Open Subtitles أجل، فقد اصطحب أمي لحانة في أوكلاند.
    Onu 16 yaşından beri tanıyorum. Oakland'da onu ilk gördüğümde dedim ki... Open Subtitles عرفته منذ أن كان في السادسة عشر أول مرّة رأيته في (أوكلاند) قلت:
    Oakland'da UAE'yi unuttun mu? Open Subtitles أتذكر ماذا حدث بمطعم (آي هوب) في (أوكلاند)؟
    Oakland'de 16 sene yaşadıktan sonra bu şehrin bana zerre kadar ilgi duymayan kadınlarla dolu olduğunu fark ettim. Open Subtitles بعد ان عاش في أوكلاند لمدة 16 عاما... ... لقد لاحظت إنه مليء المرأة الذين لديهم مصلحة في صفر لي.
    Benim acınası tohumum için Oakland'de bir kulüp açacağım. Open Subtitles نَسلي الذي سأبني معه نادي في أوكلاند.
    - Oakland'ta büyüdüm. - Gerçekten, tamam. Open Subtitles ـ أغولا في أوكلاند ـ حرفياً ، أوكيه
    Arkadaşımın Oakland'ta galerisi var. Open Subtitles صديقاً لي لديه معرضاً في (أوكلاند) ، و أيضاً لديهم الليلة إفتتاح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more