Şeref listesi, insancıl, dünyayı kurtarmak için savaş veren bir gazeteci. | Open Subtitles | عضوة علوم الفن الليبرالية، إنسانسة صحفية مسيحية تُشارك في إنقاذ العالم |
Kasabamızdan askere yazılan işçileri kurtarmak için geldik buraya. | Open Subtitles | جئنا هنا لنساعد في إنقاذ العمال المصابين من بلدتنا |
Bütün günümü ölmeyi seçebilecek bir adamı iyileştirmekle geçirdim. | Open Subtitles | للتو قضيت يومي في إنقاذ حياة رجل كان بإمكانه اختيار الموت لكنه لم يفعل. |
"başka birisinin ailesini kurtarmaya yardım ediyorsa, kötü bir insan mıdır?" | Open Subtitles | يساعد في إنقاذ عائلة شخص آخر هل هو يكون إنسان سييء؟ |
O kızı kurtarmama yardım et yoksa anneme beni buraya getirdiğini söylerim. | Open Subtitles | ساعدني في إنقاذ تلك الفتاة، وإلا أخبرتُ أمي بأنك جلبتني إلى هنا. |
Bakımım altındaki küçük bir çocuğun hayatını kurtarmayı başaramadım. | Open Subtitles | فشلت في إنقاذ ذلك الطفل الذي كان تحت رعايتي. |
Sen de hayatımı kurtarmakta. Kahraman bir takipçim var galiba. | Open Subtitles | وأنت بارع في إنقاذ حياتي يبدو أن بطلاً خارقاً يتعقبني |
Dünyayı kurtarmamıza yardım edeceksin. | Open Subtitles | إنّك سوف تُساعدنا في إنقاذ العالم. من فضلك. |
Sadece bir çocuğu kurtarmak istiyorsan harika bir fikir. | Open Subtitles | فكرة جيدة، إذا كنت تفكر في إنقاذ فتي واحد |
Onu kurtarmak istiyordum ama korktum ve sadece kendimi kurtardım. | Open Subtitles | أردت إنقاذه,حاولت انقاذه لكني ذعرت وفكرت في إنقاذ نفسي |
Affedersiniz, gezegeni kurtarmak için birkaç dakikanız var mı? | Open Subtitles | المعذرة , هل لديكم يا رفاق بعض الوقت للمساعدة في إنقاذ الكوكب ؟ |
Herhalde dünyayı kurtarmak istemenin getirdiği riskleri biliyorsundur. | Open Subtitles | بالطبع تفهم المخاطر الناجمة عن الرغبة في إنقاذ العالَم؟ |
Bütün günümü ölmeyi seçen bir adamı iyileştirmekle geçirdim ve tek düşünebildiğim çok fazla şeyden vazgeçtiğimizdi. | Open Subtitles | للتو قضيت يومي في إنقاذ حياة رجل قرر الآن أن يموت، وكل ما أظل أفكر فيه... |
Buralara kadar gelip kulübümüzü kurtarmaya yardım ettiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لك جزيلا على قدومك لمحاولة للمساعة في إنقاذ نادينا |
Şehir kayıp çocuğu kurtarmaya yardım etmek için ne yapıyor? | Open Subtitles | ماذا يمكن للمدينة أن تفعل للمساعدة في إنقاذ الطفل المفقود |
Günlerini yeni galaksileri keşfetmeye ve insanoğlunu küresel ısınmadan kurtarmaya çalışarak geçiren her birinize acıyorum. | TED | أشعرُ بالأسف حقًا لكل شخص منكم يقضي أيامه في استكشاف مجرات جديدة أو في إنقاذ البشرية من الاحترار العالمي. |
Bu çılgın kasabada kalmak mı yoksa dahi çocuğu kurtarmama yardım etmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتودّين البقاء هنا في مدينة المجانين أم تساعديني في إنقاذ الأخرق؟ |
Kesin âşığınız olan Kraliçeyi kurtarmayı ummuşsunuzdur ancak sadece onu mahkûm edip kendi ruhunuzu lanetlediniz. | Open Subtitles | لا شك بأنك أملتَ في إنقاذ محبوبتك, الملكة, لكنك أدنتها فقط وحكمت على روحك بالمعاناة. |
Kız kardeşini kurtarmakta başarısız olman benim de annemi bulmakta başarısız olacağım anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ليس لأنك فشلت في إنقاذ أختك هذا سيعني أني سأفشل في العثور على أمي |
O hâlde söylesene çıbanları kesip idrar tatmanın İskoçya'yı kurtarmamıza ne faydası dokunacak? | Open Subtitles | إذاً أخبريني، كيف قطع الدمامل وتذوق البول سيساعدنا في إنقاذ اسكتلندا؟ |