öğretmek. Bir süre İrlanda'da yaşadım ve burada saman balyasından ilk ev ile kerpiçten bazı binalar ve buna benzer şeyler inşa ettim. | TED | عشت في إيرلندا حيث قمت ببناء أول مسكن من التبن المقوى في إيرلندا، و بعض المباني الطينية، و نحوه من البناء. |
Hayır , bu gemi irlanda da yapıldı. 15.000 İrlandalı yaptı bunu. Kaya gibi sağlam. | Open Subtitles | لا لقد بنيت في إيرلندا 15000إيرلندي بنوا هذه السفينة |
Söylesene, İrlanda'nın tam olarak neresinden geliyor? | Open Subtitles | من اي منطقة في إيرلندا هو ، على أية حال؟ |
İrlanda'dayken çok da iyi olmadığımızı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنا لم نكن بالضبط في أفضل حالاتنا في إيرلندا |
Ben İrlanda'yım. İrlanda'da benimle dans etmeye gelin. | Open Subtitles | أنا من أيرلندا , فتعال أرقص معي في إيرلندا |
İrlanda'da 1952 yılında doğdu. 1955 yılında evlatlık alınarak ABD'ye getirildi. | Open Subtitles | ولد في إيرلندا عام 1952، وأحضر إلى أمريكا من قبل والديه بالتبني عام 1955 |
İrlanda'daki yatırımcıların yarısını suçlamaları gerek. | Open Subtitles | سيتحتم عليهم أن يتهمون الخبراء الماليين في إيرلندا.. |
Jimmy Gralton ve İrlanda'daki salonunda geçen olaylardan esinlenilmiştir. | Open Subtitles | قصة مستلهمة من حياة جيمي جريلتون و ردهة قريته في إيرلندا |
Belfast kollumuz İrlanda'daki adamların olacak. | Open Subtitles | طاقم عصابتنا الموجود في بلفاست سيكون قوّتك في إيرلندا |
Anlaşmanın daha sonraki versiyonları, Kuzey İrlanda'ya barış ve istikrar getirmek konusundaki kararlılığı bir an olsun sarsılmayan İngiliz ve İrlanda hükümetleri tarafından kaleme alındı. | TED | ومن ثم تم مراجعة الاتفاقية من قبل الحكومة البريطانية والايرلندية بحيث كان يوجد اصرار غير مسبوق من قبل الطرفين على احلال السلام المستقر في إيرلندا الشمالية |
Evet. İlk baharda bu tarlalar o kadar yeşil ki, İrlanda'yı hatırlatır. | Open Subtitles | نعم في الربيع تصبح هذه الحقول خضراء كما في ( إيرلندا ) |
Ekibi, İrlanda'da kızkardeşi ve diğerlerinin öldüğü şekilde yok ediyor. | Open Subtitles | وينتقم من الفريق كما أخته والآخرين الذين قتلوا في " إيرلندا " |
Noeli, İrlanda da düşünüyoruz. | Open Subtitles | كنا نفكر بقضاء الكريسماس في إيرلندا. |
Ne olursa olsun, Jimmy İrlanda'ya gitmemizi istemiyor. | Open Subtitles | أياَ يكن " جيمي " لا يريدنا في " إيرلندا " |
Bu şüpheleri gider ve İrlanda'da yaşayacak kadar para al. | Open Subtitles | لذا تذكر ذلك الأمر وخذ مايكفي لبدء حياة جديد في "إيرلندا" |
Hayatının aşkını İrlanda'da terk etmiştin, hayatta olup olmadığından bile emin değildin. | Open Subtitles | حُبّ حياتك كانت وحيدةً ومهجورةً في "إيرلندا"، وليست متأكّد ما إذا كنتَ حيًّا أم ميّتًا. |
Kuzey İrlanda'da, İrlanda Ordusu, muhbirleri mutfak zeminine çivilermiş. | Open Subtitles | كما تعلم، في "إيرلندا الشمالية"، الجيش الإيرلندي يعلق الواشين على أرضية المطبخ. |
Leydi Anne'yi Fransa'dan, İrlanda'ya gelin gitsin diye getirdik. | Open Subtitles | سنحضر السيدة آن من فرنسا قريباً"، لتتزوج في إيرلندا. |
Hollywood, Down Kontluğu, Kuzey İrlanda. | Open Subtitles | مقاطعة هوليوود في إيرلندا الشمالية |
Bu Kuzey İrlanda'da yapıldı. | TED | وحُل في إيرلندا الشمالية |