"في اسكتلندا" - Translation from Arabic to Turkish

    • İskoçya'da
        
    • İskoçya'nın
        
    • İskoçya'daki
        
    Gökyüzü mavi, çimler yeşil, Nerede Cadılar Bayramı'mız şekerimiz? İskoçya'da böyle şeker toplardık. Open Subtitles السـماء زرقاء ، والعشـب أخضر ، هل يمكن الحصول على الهدايا هكذا نقول في اسكتلندا
    Onu İskoçya'da istiyorum. Lord Surrey, işte savaşta esir aldığımız üç soylu: Open Subtitles أريده في اسكتلندا أيها اللورد ساري هنا لدينا ثلاثة من نبلائهم
    İskoçya'da yaşamış bir köpektir. 1900'lü yılların başında. Open Subtitles لقد كان كلبا في اسكتلندا بداية القرن العشرون
    Jeologların İskoçya'da bulduğu şey, ilk bir kaç öncü bitkinin toprağı koloni haline getirmek için büyük bir sıçrama yaptıklarıydı. Open Subtitles ما اكتشفه الجيولوجيين هنا في اسكتلندا كانت بعض من طلائع النباتات السابقين لعمل تلك الوثبة العملاقة، لاستعمار الأرض.
    Şimdi de sırada İskoçya'nın milli içeceğini içeren son projemiz var. TED واسمحوا لي الآن أن انتقل إلى آخر المشروع، الذي يتضمن على المشروبات الوطنية في اسكتلندا.
    İskoçya'daki iyi insanlar hala sesimi geliştiriyorlar, ben de bu konuda iyimserim. TED ولكن الناس في اسكتلندا يحسنون صوتي وانا متفائل بخصوص ذلك
    Charles Cockell Edinburgh Üniversitesi, İskoçya'da bir astrobiyoloji profesörü. Open Subtitles تشارلز كوكل أستاذ في علم الأحياء الفلكية في جامعة ادنبره، في اسكتلندا.
    İskoçya'da doğduktan sonra kaç sene İskoçya'da yaşadın? Open Subtitles متى بعد ولدوا في اسكتلندا لم كنت تعيش في اسكتلندا؟
    Yine de İskoçya'da güzel bektaşi üzümleri yiyoruz, değil mi Bay Ruskin? Open Subtitles ومع ذلك نستمتع بالعنب الرائع في اسكتلندا اليس كذلك سيد راسكين؟
    - Hayır, İskoçya'da ayı yok. - Tatlım, yatağa gel lütfen. Open Subtitles كلا، لاتوجد دببة في اسكتلندا عزيزتي، من فضلك عودي للنوم
    İskoçya'da neler olduğunu duydum, ve duruma sempati duyuyorum, aklından neler geçtiğini tahmin edebiliyorum, Open Subtitles سمعتُ ما يحدث في اسكتلندا وباللحضه التي تعاطفت فيها معكِ
    Söylesenize İskoçya'da yaşamış biri olarak oradaki hayatı daha basit buluyor musunuz? Open Subtitles أخبريني، أنت عشت في اسكتلندا هل تجدين الحياة هناك أكثر بساطة؟
    İskoçya'da uygun bir eski okul yol testi ile. Open Subtitles مع المدرسة القديمة المناسبة اختبار الطريق في اسكتلندا.
    Birbirine tıpatıp benzeyen iki kaya oluşumu kaldı: Biri, İrlanda'nın kıyısındaki North Antrim kıyısında ve denizin karşısında İskoçya'da Fingal Mağarası'nda. TED ما تبقى هو تشكيلتين صخريتين متطابقتين: واحدة في شمال ساحل أنتريم الأيرلندي وواحدة في كهف فينجال في اسكتلندا على الجانب الآخر من البحر.
    İskoçya'da İskoç hükümetinin küresel ısınma fonu fikrin yayılmasını destekleyen ulusal bir kurum olarak İskoçya Geçişi'ne para sağladı TED في "اسكتلندا" ، قام صندوق الحكومة الاسكتلندية لتغيير المناخ بتمويل "انتقال اسكتلندا" كمنظمة وطنية تدعم انتشار هذا.
    Yapılacak birşey varsa, sırada İskoçya'da ziyaret etmem gereken bir adam var. Open Subtitles يوجد رجل في (اسكتلندا ) يجب أن أقابله لو حدث أي شيء
    İskoçya'da bir yerdi, hatırlıyor musun? Open Subtitles كان مكاناً في اسكتلندا ، أتتذكر ؟
    Loch Ness Canavarı'nın tam olarak nerede olduğunu bilmiyorum ama İskoçya'da bir yerdeydi. Open Subtitles في الحقيقة لا أعرف أين هو وحش بحيرة "لوخ نس" ولكنه في مكان ما في اسكتلندا
    Argyle, İskoçya'da hazır bekliyor. Open Subtitles ثقافاتنا تقف مستعدة في اسكتلندا
    - İskoçya'da neler olacağını biliyor musun? Open Subtitles لكنك تعرف ماذا سيحدث في اسكتلندا
    Majesteleri bilmelidir ki, İskoçya'nın vekil Kraliçe'si, kızı, müstakbel Kraliçe Mary ile oğlunuz Prens Edward arasında yapılacak olan evlilik anlaşması için, görüşmelere başlama sözü verdi. Open Subtitles جلالتكم يجب أن يعرف بأن الملكة ريجنت في اسكتلندا قدمت الإذن لبدء المفاوضات فيما يتعلق بعقد الزواج
    İskoçya'daki o ev. Doğru. Open Subtitles كان تورشوود هو اسم ذلك المنزل في اسكتلندا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more