"في اقرب وقت" - Translation from Arabic to Turkish

    • en kısa sürede
        
    • en kısa zamanda
        
    • geldiğince çabuk
        
    Avukatlarım en kısa sürede salıverilmesi için tüm güçlerini kullanacaklar. Open Subtitles المحاميين يقومون باقصي مافي قوتهم لاطلاق صراحه في اقرب وقت
    Hastane bu gece çok yoğun ama en kısa sürede yukarı alacağım seni. Open Subtitles انها ليلة مجنونة، لكني سأحضرك للطابق العلوي في اقرب وقت استطيعه
    O çok özür diliyor ve sizi en kısa sürede arayacak. Open Subtitles لقد اعتذر مُسبقاً وهو قال سيتصل بك في اقرب وقت
    Hayır, ama en kısa zamanda Atlantis'e dönmemiz gerek. Open Subtitles لا , ولكن نحن بحاجة لاعادته لاطلانتيس في اقرب وقت ممكن.
    Umarım en kısa zamanda gelebilirsiniz. Open Subtitles آمل منك ان تأتي الا هنا في اقرب وقت ممكن
    Eğer riske giriceksek, Onları elimizden geldiğince çabuk indirmeliyiz Open Subtitles لو لدينا فرصه علينا انا نقضي عليهم في اقرب وقت متاح
    Elimden geldiğince çabuk oraya geleceğim. Open Subtitles حسناً، سأكون هناك في اقرب وقت ممكن
    Depozit paralarını en kısa sürede getirmeye bakın. Open Subtitles أريد هذا العربون من المال في اقرب وقت تستطيع إلى اللقاء يا سادة
    Şu an müsait değilim ama mesaj bırakırsanız, en kısa sürede size dönerim. Open Subtitles ولكن اذا تركت رسالة, سوف اعاود الاتصال بك في اقرب وقت
    Sizi oradan en kısa sürede çıkarmaya çalışacağız. Open Subtitles ***نحن نعمل على اخراجكم في اقرب وقت ممكن***
    Ve en kısa sürede Alpha Strike'i başlatmamız gerek. Open Subtitles ويجب ان نوجه ضربه لالفا في اقرب وقت
    en kısa sürede size geri dönerim. Open Subtitles وسأعاود الإتصال بك في اقرب وقت ممكن.
    Dedektif, en kısa sürede somut bir şey gelişme olursa size şahsen haber vereceğim. Open Subtitles في اقرب وقت سنحصل علي شئ ملموس ايها المحقق انا اخبرك... شخصيا.
    - Şef nerede? en kısa sürede gelip bizi buradan çıkarsınlar yeter. Open Subtitles فقط ليحضرهم ، ليحضر الرجال في اقرب وقت
    Ama en kısa zamanda polise gidip hikâyemi desteklemen gerekiyor Paige. Open Subtitles لكن بيدج اريد منك الذهاب لمركز الشرطة ودعم قصتي في اقرب وقت
    Kargo bölümü mümkün olan en kısa zamanda kilitlenmiş olmalı. Open Subtitles السفينة يجب ان تبحر في اقرب وقت
    en kısa zamanda onlarla buluşmak için yola çıkmalıyız. Open Subtitles اذا يجب ان نذهب لنقابلهم في اقرب وقت.
    Elimden geldiğince çabuk sizi aldıracağım. Open Subtitles سأرسلهم لك جميعا في اقرب وقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more