Avukatlarım en kısa sürede salıverilmesi için tüm güçlerini kullanacaklar. | Open Subtitles | المحاميين يقومون باقصي مافي قوتهم لاطلاق صراحه في اقرب وقت |
Hastane bu gece çok yoğun ama en kısa sürede yukarı alacağım seni. | Open Subtitles | انها ليلة مجنونة، لكني سأحضرك للطابق العلوي في اقرب وقت استطيعه |
O çok özür diliyor ve sizi en kısa sürede arayacak. | Open Subtitles | لقد اعتذر مُسبقاً وهو قال سيتصل بك في اقرب وقت |
Hayır, ama en kısa zamanda Atlantis'e dönmemiz gerek. | Open Subtitles | لا , ولكن نحن بحاجة لاعادته لاطلانتيس في اقرب وقت ممكن. |
Umarım en kısa zamanda gelebilirsiniz. | Open Subtitles | آمل منك ان تأتي الا هنا في اقرب وقت ممكن |
Eğer riske giriceksek, Onları elimizden geldiğince çabuk indirmeliyiz | Open Subtitles | لو لدينا فرصه علينا انا نقضي عليهم في اقرب وقت متاح |
Elimden geldiğince çabuk oraya geleceğim. | Open Subtitles | حسناً، سأكون هناك في اقرب وقت ممكن |
Depozit paralarını en kısa sürede getirmeye bakın. | Open Subtitles | أريد هذا العربون من المال في اقرب وقت تستطيع إلى اللقاء يا سادة |
Şu an müsait değilim ama mesaj bırakırsanız, en kısa sürede size dönerim. | Open Subtitles | ولكن اذا تركت رسالة, سوف اعاود الاتصال بك في اقرب وقت |
Sizi oradan en kısa sürede çıkarmaya çalışacağız. | Open Subtitles | ***نحن نعمل على اخراجكم في اقرب وقت ممكن*** |
Ve en kısa sürede Alpha Strike'i başlatmamız gerek. | Open Subtitles | ويجب ان نوجه ضربه لالفا في اقرب وقت |
en kısa sürede size geri dönerim. | Open Subtitles | وسأعاود الإتصال بك في اقرب وقت ممكن. |
Dedektif, en kısa sürede somut bir şey gelişme olursa size şahsen haber vereceğim. | Open Subtitles | في اقرب وقت سنحصل علي شئ ملموس ايها المحقق انا اخبرك... شخصيا. |
- Şef nerede? en kısa sürede gelip bizi buradan çıkarsınlar yeter. | Open Subtitles | فقط ليحضرهم ، ليحضر الرجال في اقرب وقت |
Ama en kısa zamanda polise gidip hikâyemi desteklemen gerekiyor Paige. | Open Subtitles | لكن بيدج اريد منك الذهاب لمركز الشرطة ودعم قصتي في اقرب وقت |
Kargo bölümü mümkün olan en kısa zamanda kilitlenmiş olmalı. | Open Subtitles | السفينة يجب ان تبحر في اقرب وقت |
en kısa zamanda onlarla buluşmak için yola çıkmalıyız. | Open Subtitles | اذا يجب ان نذهب لنقابلهم في اقرب وقت. |
Elimden geldiğince çabuk sizi aldıracağım. | Open Subtitles | سأرسلهم لك جميعا في اقرب وقت |