Arjantin'de bir atasözü vardır: Güç aç karnına içki içmek gibidir. | TED | هنالك حكمة في الأرجنتين تقول: القوة كشرب النبيذ على معدةٍ فارغة. |
Sanıyorum ki buradaki birçok kişi 2009 yılında Arjantin'de ve tüm dünyada patlak veren grip-A salgınını hatırlayacaktır. | TED | وأعتقد أن أكثرنا هنا، يتذكر وباء إنفلونزا الخنازير الذي ظهر هنا في الأرجنتين وفي كل العالم، في عام 2009. |
1899'da Arjantin'de doğdu, annesinin ailesinin devrimcilerine hayrandı ama babasının kitap kurdu boyuna çekti. | TED | وُلد بورخيس في الأرجنتين في عام 1899م، أُعجب بثورات عائلة أمه لكنه أخذ حب الاطلاع من عشيرة والده. |
Arjantin'deki bir dağıtımcıyla ilişkisi olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | لقد جاء اسمه في اتصال بالموزع في الأرجنتين |
Ve Arjantin'deki durum için bilgilendirilmem gerek! | Open Subtitles | وأريد ملخص الإجتماع حول الموقف في الأرجنتين |
Neticede Arjantin'e yaşamaya gitti. | Open Subtitles | ذهبت في النهاية لتعيش في الأرجنتين |
İki yıl önce Arjantin'den bir grup arkadaşımızla düşünmeye başladık, "temsilcilerimizin, seçilmiş temsilcilerimizin, bizi temsil etmesini nasıl sağlarız?" | TED | منذ سنتين بدأنا بالتعاون مع بعض الأصدقاء في الأرجنتين بالتفكير في طريقة لجعل ممثلينا ممثلينا المنتخبين يمثلوننا حقًا؟ |
Ayrıca anladığım kadarıyla Arjantin'de de büyük kayıba uğradınız. | Open Subtitles | أَعْرفُ أيضاً بأنّ عَانى الأضرار العظيمة في الأرجنتين. |
Baskı yapmadım böylece Arjantin'de saklanan Nazi'lere dalabilirdin. | Open Subtitles | أنا حَملتُ ردود الفعل الصحفية لذا يُمْكِنُك أَنْ تُأخذ مجرفتك للنازيين وتَختفي في الأرجنتين |
Arjantin'de yaşamak istememi sana söylememin ne anlamı olabilir ki? | Open Subtitles | ما الهدف من اخباري لك بأنني ارغب بالعيش في الأرجنتين ؟ |
Arjantin'de yaşamak isteyebilirdim. | Open Subtitles | لربما رغبت بالعيش في الأرجنتين كلا ، لن ترغب بذلك |
Arjantin'de çocuk sahibi olmak istemiyorum. | Open Subtitles | اليس كذلك ؟ لا اريد انجاب اطفال في الأرجنتين |
Adolf Eichmann'ı geçen hafta Arjantin'de tutuklamışlar. | Open Subtitles | لقد قبضوا على أدولف إيتشمان في الأرجنتين في الأسبوع الماضي |
Yıllar sonra onu Arjantin'de gördüm ve düşündüm ki: | Open Subtitles | بعد عدة سنوات رأيته في الأرجنتين واعتقدت: |
Ve Arjantin'deki hayatima ve Gael'in yasam tarzina biraz yakin sekilde sürdürdügüm hayatimdan zevk aliyorum. | Open Subtitles | وأتمتع بمعيشة حياتي أقرب قليلاً إلى طريقة عيش جايال ومافعلته في الأرجنتين |
Arjantin'deki belirlenmiş değişim noktasına uçacaksın orası yaz mevsiminde şahanedir- şimdi burda da yaz mevsimi var, demek istediğim- göreceksin. | Open Subtitles | سوف تطيرين إلى موقع التبادل المعين في الأرجنتين والذي هو بالمناسبة جذاب في الصيف لكن الصيف هنا الآن بمعنى |
Arjantin'deki hesabı açan kişi Escopeta794, patron. | Open Subtitles | "إيسكابيتا 794" إنها المنشئه في "الأرجنتين" يا رئيسي |
Arjantin'deki fabrikalarını kapatmaları gerekiyor. | Open Subtitles | أنه ينبغي عليهم إغلاق مصنعهم [في [الأرجنتين |
Bu Arjantin'deki ünlü bir karnaval. | Open Subtitles | هذا هو الكرنفال الشهير في الأرجنتين. |
Denizaltının, Arjantin'e gitmesi gerekiyordu ama bir şeyler ters gitti. | Open Subtitles | هذا الغواصة كان يفترض بها أن تحط في "الأرجنتين"، ولكن شيء ما قد حدث |
Arjantin'e döndü. | Open Subtitles | هي خلفية في الأرجنتين. |
Arjantin'den beri bunu görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى مثل هؤلاء منذ كنت في الأرجنتين |