"في الأمام" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ön tarafta
        
    • önde
        
    • öne
        
    • ön
        
    • önünde
        
    • İleride
        
    • önden
        
    • Dümdüz ileride
        
    • Önümüzde
        
    • öndeki
        
    Tamam, geldiğiniz için teşekkürler, Ön tarafta kahve ve kakaolu kek var. Open Subtitles حسناً، شكراً جزيلاً على قدومكم نقدّم القهوة والكعك بالشوكولا في الأمام
    Bak bakalım kamyoneti Ön tarafta mı? Plakasını al. Open Subtitles إذهب لترى إذا كانت شاحنته في الأمام تعقبه، وإحصل على رقم الإجازة
    Kızım, Danny önde oturuyor. Umarım arkada oturmanın sakıncası yoktur. Open Subtitles مقعد ابنتي داني في الأمام لا اظنك تمانع بالجلوس بالخلف
    önde duran mızraklı, zincirli ve kafalı şeyler manzara açısından güzel. Open Subtitles الموتى الذين في الأمام ذوو المسامير والسلاسل على الرؤوس مظهرهم حسن.
    Üç arkaya, iki de öne senin peder de küllüğüne. Open Subtitles ثلاثة في الخلف واثنان في الأمام ووالدك في منفضة السجائر
    Otobüsün ön yüzünün merkezi hasar görmüş. İyi zamanlama ister. Open Subtitles الدمار على الحافلة في الأمام والمركز لذلك لقد استغرقت وقتاً
    Ve ... o kadınların sahip olduğu- her şeye sahip, önünde ... arkasında. Open Subtitles . لديهاكلشيءمن تلك الأشياء التي عند النساء في الأمام والخلف
    Ben yine de Ön tarafta senin yanında yolculuk edeyim. Bir dakika. Open Subtitles أجل شكراً لك طبيبة , أعتقد بأنني سأركب في الأمام معك
    Tabii Ön tarafta bizim adlarımız yazmıyor, ama onun dışında gerçekten hoş. Open Subtitles صحيح أن أسماءنا ليس في الأمام ، لكن عدا ذلك فهي لطيفةٌ حقاً
    Ön tarafta 50$ var. 75 veren var mı? Open Subtitles لدينا مزايدة بـ 50 دولاراً في الأمام هل هناك بـ 75 ؟
    Ön tarafta oturan hanımefendiden 34.000. 34.000. Var mı 35.000 veren? Open Subtitles محاولة بـ34 ألف مع السيدة في الأمام الـ 34 ألف تصبح 35 ألف
    Ön tarafta bir iki renk kataloğu olacaktı. Open Subtitles بالتأكيد لدي لدي بعض جداول الألوان هناك في الأمام
    Doğru arkadan öne geçer ve önde oturur. Open Subtitles ذلك صحيح,انه يتسلل من مقد الخلفي ويركب في الأمام ذلك صحيح,انه يتسلل من مقد الخلفي ويركب في الأمام
    Sigara içilen vagonlar önde. Herkes binsin. Open Subtitles حافلات التدخين في الأمام الكل على الحافلة
    İki Latin erkek önde, arkada biraz daha var. Open Subtitles يَبْدو مثل ذكران أمريكي لاتيني في الأمام
    Ancak, eğer babasal bir sevgi gösterisiyse seninle öne otururum. Open Subtitles على أية حال، سأجلس في الأمام معك إذا كانت هذه بادرة محبة أبوية
    Şoförün yanındaki ön koltuğa oturmak yok, orası benim yerim. Open Subtitles حسناً؟ ولا تجلسوا في الأمام إلى جانب السائق، فذلك مقعدي
    ön taraftaki resmi araç. Open Subtitles إنها سيارة المباحث الفيدراليّة في الأمام
    Kendimize güzel bir plaj mekanı satın alalım şu önünde havalı küçük havuzlardan olanlardan. Open Subtitles و نشتري لأنفسنا أراضٍ على الشاطئ مع برك سباحة لا محدودة في الأمام
    İlerde Alman 88'lik topları var. 300 metre kadar ileride sağda. Open Subtitles هناك ألمان من الكتيبة 88 في الأمام إلى اليمين على بعد 300 ياردة
    "... Orpheus önden gidecek ve asla arkasına bakmayacaktı." Open Subtitles على أن يسير أورفيوس في الأمام وأبداً لا ينظر إلى الوراء
    - Dümdüz ileride orasi. Open Subtitles وهذا في الأمام.
    - Crastor, rapor ver! - İlk köprü Önümüzde, Kaptan. Open Subtitles كريستور , ما الوضع الجسر الأول في الأمام , كابتن
    Onu tutarken çok dikkatli olmam gerekiyor çünkü öndeki bu büyük çeneler öyle güçlüdür ki bir kurşunkalemi düzgün bir şekilde kesebilir. Open Subtitles يجب أن أتعامل معها بعناية كبيرة لأن هذين الفكين الضخمين في الأمام قويين بما يكفي كما يقال, لقطع قلم رصاص بشكل مستقيم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more