Pentagon'un üst düzey yetkilileri, Meclis'ten çıkan yasağa rağmen Esperanza'ya silah yardımı yapmakla suçlanmışlardı. | Open Subtitles | عندما اتهم ضباط كبار في البنتاغون بامداده بالأسلحة رغم ارادة الكونغرس |
Pentagon'daki hödükler yeni bir düşman bulamazlarsa işsiz kalırlar. | Open Subtitles | القذرون في البنتاغون سيكونون عاطلين إذا لم يصنعوا عدواً جديداً |
Eğer öyleyse, Pentagon bunun hakkında hiçbir şey bilmiyor, Ajan Todd. | Open Subtitles | اذا كانت كذلك لا احد في البنتاغون على علم بها عميلة تود |
Pentagon'da bir köstebek var ve tek ipucumuz otopside yatıyor. | Open Subtitles | هناك جاسوس في البنتاغون و خيطنا الوحيد ميت على طاولة في المشرحة أريد إجابات |
Pentagondan gizli bir akıl danışma. | Open Subtitles | هناك أستشاري في البنتاغون , أنه سري |
Babamın Pentagon'daki işi silah kontrolü sahasındaydı. | Open Subtitles | عَمِل والدي في البنتاغون في قسم السيطرة على الأسلحة. |
Pentagon'da çalıştığı için olay, milli güvenlik meselesi oldu. | Open Subtitles | وعمله في البنتاغون يجعلها مسألة أمن قومي. |
Pentagon'dakiler gerilmiş. | Open Subtitles | هنالك العديد من الأشخاص القلقين في البنتاغون |
Yine de Pentagon'daki birkaç arkadaşımı bazı takımları bununla donatması için ikna ettim. | Open Subtitles | أقنعت بعض الأصدقاء في البنتاغون لتجهيز بعض الفصائل |
General Mark Chesler, Pentagon'daki bu programı o yürütüyor. | Open Subtitles | الجنرال مارك شيسلر في البنتاغون يدير هذا البرنامج |
Ben bunları Pentagon'daki insanların yaptığını sanırdım. | Open Subtitles | اعتقدت أن لدينا أناس في البنتاغون من يفعلون ذلك |
Bana Pentagon'da uzun süreli bir iş ayarlamalarını istiyorum, şöyle en az 25 yıllık. | Open Subtitles | حسنا لوقت طويل أريد أن يضعوني في البنتاغون لل 25 سنة القادمة |
Bu kanlar o gün Pentagon'da birlikte çalışan üç kişiye ait. | Open Subtitles | الدم من ثلاثة أشخاص عملوا في البنتاغون يومها |
Yarın Pentagon'daki bir toplantıya katılmam istendi. | Open Subtitles | لقد طُلب مني حضور إجتماع في البنتاغون غداً |
Sarnoff'un öldüğü açıklandığında Pentagon'da şampanya açmışlar. | Open Subtitles | لقد احتفلوا في البنتاغون حين قيل أنه توفي. |
Evet tedaviye ihtiyacımız var, ama tedavi Pentagon'da bir kasada kilitli duracak ve düşmanlarımız bize karşı kullanamayacak. | Open Subtitles | نعم، نحتاج لعلاج ولكن في قبو مغلق في البنتاغون لكي لا يستخدمه أعدائنا ضدنا |
Şu anda Pentagon'da çalışan bir adamla konuştum. | Open Subtitles | تحدّثتُ إلى رجلٍ خدمتُ معه في الجيش يعمل حالياً في البنتاغون. |
- Sadece başlık var. - Pentagon'daki tanıdığımı arayayım. | Open Subtitles | سأتّصل بصلتي في البنتاغون وأرى ما يُمكنه إيجاده. |
Pentagon kaynaklarına göre Cezayir'deki diplomatik birimler boş yere boşaltıImış. | Open Subtitles | وفقًا لمصدر في البنتاغون المراكز الدبلوماسية الأمريكية في الجزائر تم إخلائها بطريقة فُجائية |
Pentagondan Philip'i arayacam ve ona yönlendirecem. | Open Subtitles | سأتصل بـ (فيليب) في البنتاغون و أطلب منه ذلك |
Bana Pentagondan General Miller'ı bağlar mısın, lütfen. | Open Subtitles | أوصلني بالجنرال (ميلر) في "البنتاغون" رجاءً |