Bu bir geliştirilmiş çelikten davul ve bu da Afrika'yı piyano içine koyduğunuz zaman olan. | TED | تم تعديل هذا البرميل الصلب هنا ، وهذا ما يحدث عند وضع افريقيا في البيانو. |
- Bak! Üzerinde notalar var. - Andy, piyano dersi almıştın. | Open Subtitles | ـ أنظر توجد هناك ملاحظات ـ أندي، لقد أخذت دروس في البيانو |
Okul dışında birşeylerin olsa, mesela piyano dersleri gibi böyle insanları o zaman sorun etmezsin. | Open Subtitles | اذا كنت تملك امر اخر غير ..المدرسة ، مثل درس في البيانو الاشخاص الذين لا تحبهم لا يشكلون مشكلة لاحقا |
Piyanoda "Heart and Soul"u çalabilirim. | Open Subtitles | أعزف أغنيه " القلب و الروح " في البيانو - أستطيع أن أطبخ " معكرونه " - |
Seni Piyanoda geride bıraktı. Kelime bilgisinde geride bıraktı. | Open Subtitles | يفوقك في البيانو يفوقك في اللغه |
piyano. Piyanonun içinde, Gördüm--Bak. | Open Subtitles | البيانو , في البيانو أنا أرى ... |
Zaten, söylüyorum, piyano başında çok iyi zaman geçirirdik. | Open Subtitles | في الحقيقة، إني أخبرك، بعضا من أفضل أوقاتنا التي كانت عندما كنا في البيانو |
Belkide bugün daha fazla çocuk piyano dersi alsaydı... | Open Subtitles | ربما إذا أخذ الأطفال دروس أكثر في البيانو بدلا من أن دروس التصويب |
Yarım saat sonra piyano dersim var. Belki baban götürebilir. | Open Subtitles | سأعطي درسا في البيانو خلال نصف ساعة ربما يأخذك أبوك ِ |
Eşinin giyinmesini izliyor kızının piyano resitaline gidiyorum. | Open Subtitles | يراقبُ زوجته ترتدي الملابس يذهبُ إلى تمارين ابنته في البيانو |
Bir müzik aletleri dükkanı var ve piyano çalmayı öğretiyor. | Open Subtitles | لديها متجر موسيقى، وتقوم بإعطاء دروس في البيانو |
Beni ve tüm kız kardeşlerimi büyütmeyi, masaya yemek koymayı ve bu kadar şeye rağmen beni piyano dersine göndermeyi. | Open Subtitles | تربيتي، كل أخواتي، وضع الطعام على المائدة، و النجاح في دفع ثمن دروسي في البيانو. |
piyano konusuna gelirsek sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, Komutanım. | Open Subtitles | أنا آسف لتخييب ظنك بي في البيانو ، جنرال |
Olmaz. Piyanoda senden iyi değil. | Open Subtitles | محال انه ليس افضل منك في البيانو |