Ve bence asıl yoğunlaşmamız gereken teknoloji, sıradan insanların da kontrol edebileceği teknolojiler olmalı. | TED | واعتقد أنه يجب علينا ننظر في التكنولوجيا التي يستطيع العمال العاديين التعامل معها |
teknoloji danışmanı olarak, teknolojiye iyi niyetle, çok büyük yatırımlar yapma kararı alan fakat beklentilerini karşılayamayan birçok firma gördüm. | TED | في عملي كمستشارة تقنية، رأيت العديد من الشركات تأخذ القرار لوضع استثمارات ضخمة في التكنولوجيا دون أن تصل للفائدة المرجوة. |
Ardından anladım ki, bugün üzerinde çalıştığımız teknolojinin beş yıl içresinde, 10 yıl içerisinde nasıl görüneceğini derinlemesine düşünmeliydik. | TED | ادركت ذالك الحين ان علينا التفكير بعمق في التكنولوجيا التي نعمل بها اليوم في الخمس أو العشر سنين القادمة |
Tabii ki, hepimiz teknolojinin bize yapabildiği güzellikleri görüyoruz, paylaşıyoruz ve değerlendiriyoruz. | TED | بطبيعة الحال، كلنا نرى، نشارك و نستحسن كل الأمور الإيجابية في التكنولوجيا. |
Bir şekilde, bu milyonlarca parçayı kendilerini teknolojiye monte etmeye zorlayacak, ikna edecek bir yol bulmamız gerekiyor. | TED | ويجب أن نجد سبيلا لذلك بطريقة ما، لإجبار أو لإقناع البلايين من هذه الذرات لتجمع نفسها في التكنولوجيا. |
belirgin bir işte kullanılır. Yani şöyle diyebilirim, Hayatın altı krallığı varken, teknolojiyi yedinci krallık olarak düşünebiliriz. | TED | لذلك، أود أن أقول أنه بما أنه هناك 6 ممالك للحياة، يمكننا التفكير في التكنولوجيا أساسا كالمملكة السابعة للحياة. |
Bir parçamız ya da teknolojide bulduğumuzdan daha büyük bir şey Tanrı'yı arzuluyor. | TED | إنه الجزء الذي يتوق لمعرفة الله، أو لشيء أبعد مما نجد في التكنولوجيا |
Konu teknolojideki en seçkin ve etkili kadın. | TED | موضوع هذا العدد هو أكثر النساء البارزات و المؤثرات في التكنولوجيا. |
Bu tabloda gösterilen verilerin başlangıç zamanında, Çin dünyanın gelişmiş teknoloji lideriydi. | TED | وبالعودة الى بداية البيانات الواردة في هذا الجدول ، كانت الصين تقود العالم في التكنولوجيا المتقدمة. |
O halde bizim teknoloji seviyemizi düşünürsek, bizden önde olabilirler mi? | Open Subtitles | اذا باعتبار مستوانا الحالي في التكنولوجيا هل يمكن ان يكونوا متقدمين عنا؟ |
Kullanima ihtiyaci vardi ve talepler onu olmazsa olmaz bir teknoloji yaptı. | Open Subtitles | فقد احتاج الى استخدام، تطبيق معين يجعله امر حتمي في التكنولوجيا |
Eğer bu kadar teknoloji meraklısı isen nasıl oluyor da basit bir telefon aramasını yönlendiremiyorsun? | Open Subtitles | إذا كنت ذكية في التكنولوجيا كيف لكي ألا تعرفي كيفية تحول مكالمة سهلة، هاه ؟ |
Fakat son 24 yıldır teknolojinin içerisindeyim ve çok ilerici bir bölgede yaşamaktayım. | TED | لكن السنوات الأربع والعشرين الماضية، كنت أعمل في التكنولوجيا وأعيش في منطقة متحررة للغاية. |
teknolojinin ne demek olduğunu düşünmenin bir başka yolu, onsuz dünyanın nasıl olacağını düşünmek. | TED | لذلك، طريقة أخرى للتفكير في التكنولوجيا وما تعنيه هي تخيل العالم من دون تكنولوجيا. |
teknolojinin muhteşem yanı da bu. | Open Subtitles | في الـ28 من اغسطس. هذا هو الرائع في التكنولوجيا. |
teknolojinin en harika ve en korkunç kısmı her şeyi değiştirmesidir. | Open Subtitles | هذا هو الشيء الرائع والسيء في التكنولوجيا |
Anlaşılan suçlular kirli çamaşırlarını saklamak için teknolojiye güvenmemeli. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا ينبغي على المجرمين الوثوق في التكنولوجيا لإخفاء عملهم القذر |
teknolojiye yatkin tum tanidiklarinizin bir listesi belki bilgisayar muhendisligi okumus bir eski sevgili olabilir... | Open Subtitles | حول الذين تعرفونهم و لهم خبرات في التكنولوجيا ربما حبيب سابق لديه ديبلوم في علوم الحاسوب ؟ |
Şaşırtıcı değil, teknolojiye güvenmiyorlar. | Open Subtitles | حسناً، لا تستغرب هذا، فهم لا يثقون في التكنولوجيا. |
Ama şimdi, sınav sonuçlarının fırlamasının yanı sıra şu anda etrafta uçmakta olan uzaktan kumandalı helikopteri okula bağışlayan Koch kardeşlerle yakın ilişkilerim sayesinde Amerika'da teknolojiyi en yakından takip eden okul haline geldik. | Open Subtitles | لكن الآن ليست فقط درجات الأختبار التي أرتفعت لكن لدينا أكثر البارعين في التكنولوجيا في امريكا |
Danışmanı olduğunuz kişi kitle imha silahı saldırısıyla ilgili bir depoda bulundu teröristlerin tehdit savurduğu teknolojide uzmanlığınız var. | Open Subtitles | ظهرت أطروحتك في منطقة عبور لهجوم وشيك بأسلحة دمار شامل تملك الخبرة في التكنولوجيا نفسها التي يهدد الإرهابيون باستخدامها |
teknolojideki arkadaşlara yine sevgiler: Video oyunlarında kadın düşmanlığından para kazanma bitmeli. | TED | والمزيد من الحب لأصدقائي في التكنولوجيا: الربح من خلال كراهية النساء في ألعاب الفيديو يجب أن تنتهي. |