Yarın sabah sekizde derse başlıyoruz. Teşekkür ederim! | Open Subtitles | دروسكم ستبدأ غداً في الثامنة صباحاً شكراً جزيلاً |
Başta bu saatin sabah sekizde kırıldığını düşünüyordum. | Open Subtitles | في البداية أعتقدت أن هذه الساعة تعطلت في الثامنة صباحاً |
Yarın sabah sekizde demiryolunda buluşalım. | Open Subtitles | ..غداً في الثامنة صباحاً توجهوا إلى محطة السكك الحديدية من فضلكم |
- Evet, bütün gece dışarıdaymış. Yani hadi ama, hiçbir kadın Sabahın sekizinde kalkıp öyle giyinmez. | Open Subtitles | أجل، لقد كانت بالخارج طوال اليوم، لاترتدي أي امرأة هذا وتستيقظ في الثامنة صباحاً. |
- Ama sence arar mı? - Sabahın sekizinde aramaz. Sapık değilse tabi. | Open Subtitles | -ليس في الثامنة صباحاً إلا إن كانت ملاحقة |
Herkese sabah sekizde buraya gelmelerini söyle. | Open Subtitles | أخبر الجميع أن يكونوا هنا في الثامنة صباحاً |
İlaçlarımı almadım. sabah sekizde 10 miligram öğleden sonra birde 15 miligram almam gerek. | Open Subtitles | لم أتناول دوائي، أحتاج إلى عشرة ملليغرامات في الثامنة صباحاً |
Tamam, sabah sekizde bir ucak var. | Open Subtitles | حسناً، هناك رحلة في الثامنة صباحاً |
Biliyorum, Andy, ama mesain sabah sekizde başladı. Çok fazla çalıştın. | Open Subtitles | أعرف (أندي) ولكنك حضرت للعمل في الثامنة صباحاً ، أنت مجهد |
sabah sekizde diş kaplayacağım. | Open Subtitles | لدي تاج في الثامنة صباحاً |
Yarın sabah sekizde Bax ile hentbol saat on buçukta spina bifida tedavisi ve yatırımcılarınla öğle yemeği. | Open Subtitles | كرة سلة مع "باكس" غداً في الثامنة صباحاً عملية لإصلاح إنشقاق في العمود الفقري في العاشرة والنصف ومن ثم تناول الغداء مع مستثمريك |
- Ama sence arar mı? - Sabahın sekizinde aramaz. Sapık değilse tabi. | Open Subtitles | -ليس في الثامنة صباحاً إلا إن كانت ملاحقة |