Bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde kasırgaya sebep olabilir. | Open Subtitles | الفراشة التي تفرد جناحيها و تتسبب بإعصار في الجانب الآخر من العالم |
Bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde kasırgaya sebep olabilir. | Open Subtitles | الفراشة التي ترفرف بجناحيها و تتسبب بإعصار في الجانب الآخر من العالم |
Belki de bu hayvan ölümleri uzakta, dünyanın öbür ucunda cereyan ettiği için kimse dikkat etmemiştir. | TED | ربما كان هذا بسبب أن تلك الإحداث كانت تجري في الجانب الآخر من العالم حيث لم يلتفت إليها أحد. |
Gitti, dünyanın öbür ucunda olmalı. | Open Subtitles | .لقدرحل. في الجانب الآخر من العالم الآن |
Senden yardım alabilmek için dünyanın diğer ucunda mı yaşamalıyım? | Open Subtitles | هل ينبغي أن أعيش في الجانب الآخر من العالم لأحصل على مساعدتك؟ |
Ancak o dünyanın diğer ucunda yaşıyor. Ayrıca onunla tanışmadın bile. | Open Subtitles | لكنها تعيش في الجانب الآخر من العالم ولم تقابلها |
Burma, dünyanın öbür ucunda. | Open Subtitles | "بورما" في الجانب الآخر من العالم (روس) ، لم تعد "بورما" موجودة بعد الآن |
Senin şimdiye dünyanın öbür ucunda olman gerekiyordu. | Open Subtitles | (ريبيكا)، حرى أن تكوني في الجانب الآخر من العالم الآن. |