"في الحفرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • çukura
        
    • çukurda
        
    • çukurdaki
        
    • delikte
        
    • vuruşta
        
    • çukurunda
        
    • deliğin
        
    Ağaçların ve dalların etrafından gitmek istemek ve çukura düşmek. Open Subtitles تريد الذهاب حول الجذوع وا لأغصان و تقع في الحفرة
    Atın çukura fahişenin kana susamış bu çocuklarını! Open Subtitles في الحفرة هنالك أبناء من هم متعطشون إلى الدماء
    Atın çukura fahişenin kana susamış bu çocuklarını! Open Subtitles في الحفرة هناك أبناء من هم متعطشون إلى الدماء
    Ancak onun ruhu ebedi çukurda yanana kadar huzur bulmayacağım. Open Subtitles لكنني لن يهدأ لها حتى تحرق روحها في الحفرة الأبدية.
    Sanırım çukurdaki röportajda biraz konunun dışına çıktım. Open Subtitles أعتقد بأني ذهبت قليلاً،خارج نطاق الرسالة في الحفرة
    Belki "delikte" birkaç gün sana gerçeği göstermekte yardımcı olur. Open Subtitles لعل يومان في الحفرة ستوضح لك ماهو حقيقي.
    2005'te 18. deliğe tek vuruşta soktuğunda Firestone'daydım. Open Subtitles كنت في فايرستون عام 2005 عندما سددت تلك الضربة في الحفرة الثامنة عشر
    Bir ateş çukurunda yanacak olsam bile bu sefil dondurucu kutuda bir Pazar daha geçirmekten çok daha iyidir. Open Subtitles حتى لو كنت أحترق في الحفرة النارية ستكون مكان أفضل من إمضاء يوم أحد آخر في هذا الصندوق البائس المتجمد
    Fareler bu ışıktan nefret eder ve kaçmaya ve resimde okla işaretli deliği bulmaya çalışır. deliğin altında içinden rahatlıkla kaçabilecekleri bir tüp vardır. TED والفئران تكره ذلك وتحاول الهرب، والعثور على الحفرة المشار إليها بالسهم، حيث يوجد أنبوب في الأسفل يمكنها الهرب من خلاله والاسترخاء في الحفرة المظلمة.
    Vidocq onu cam fabrikasına kadar takip etti ve simyacı onu orada çukura itti. Open Subtitles فيدوك طارده إلى مصنع الزجاج و فارس القرون الوسطى دفعه في الحفرة
    Rezil, yüz karası, aptal insanlar çukura düşebilir. Open Subtitles كل البشر الأغبياء الكرهين الرائحة الجالبين للعار يمكنهم السقوط في الحفرة
    Kız onun yerine çukura girmiş. Kız hamileymiş, çocuk paralı askerdenmiş. Open Subtitles أخذت مكانه في الحفرة وقد كانت حامل، حامل بطفل المرتزق
    Kurban muhtemelen kafasını vurmuş sonra da bir gün önce kazılan çukura düşmüş. Open Subtitles إذن الضحية ربما ضرب رأسه عليه ثم سقط في الحفرة التي حفرت في اليوم السابق.
    Ayak izlerine bakılırsa onları buraya kadar kovalamış çukura düşünce şüpheliler geri dönüp onu vurmuş. Open Subtitles بالاستناد لطبعات الأقدام يبدوا أنه كان يطاردهم وسقط في الحفرة
    Ona bakarsan, oğlun da saatimi çukura atmıştı. Open Subtitles حسناً ، بدفاعي عن نفسي . فإن إبنك قد رماها في الحفرة
    Eğer benim yaptırdığımı düşünüyorsan neden Anne'i çukura attın? Open Subtitles لو اعتقدت أنها أنا، لماذا رميت آن في الحفرة ؟
    Hayatın boyunca o çukurda çürümene izin vereceğimi mi sandın? Open Subtitles هل تعتقدين أنني كنت سادعكِ تعفنين في الحفرة طوال حياتكِ
    İki gün boyunca, baş aşağı çukurda asılı kaldım. Open Subtitles لقد عُلّقتُ رأسا على عقِب في الحفرة لمدة يومين
    Panik kapılmanızı istemem, ama çukurdaki üç cesetle sorunu olan tek ben miyim? Open Subtitles لا أقصد أيّ إزعاج هنا لكن هل أنا الوحيد الذي يشعر بالقلق بخصوص الجثث في الحفرة
    Kırma alanındaki protestocular çukurdaki cesedi görmüşler. Open Subtitles يبدو أنّ المحتجين كانوا في موقع التكسير الهيدرولي ورأوا الرفات في الحفرة.
    Saat 22:00'de Yılan, halıya geldiğinde, Dalgıç delikte olacak... Open Subtitles عند الساعة 10: 22 بالأسفل في الحفرة حينما تزحف الافعى تحت السجادة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more