Sizler uyanmadan önce kalkmış ve sizler kalkmadan önce tarlada olacağım. | Open Subtitles | سأكون مستيقظة ، قبل استيقاظِكم وسأكون في الحقل قبل أن تستيقظوا |
Senin gibi akıllı birisi neden tarlada çalışmak istesin ki daha başka bir sürü seçeneğin dururken? | Open Subtitles | لم يتوجب على فتى ذكي أن يعمل كفلاح في الحقل حيث أن هناك فرص أخرى للنظر فيها |
Dipteki sıraları görebilirsiniz tıpkı mısır ekilmek üzere yeni sürülmüş bir Tarladaki uzun hendekler gibi. | TED | تستطيع أن ترى أعماق الأسفل الطريقة الي ترى بها الأعماق في الحقل الذي تم حرثه للتو لزرع القمح |
Kölelerle ilgili bahsettiğimiz şey Tarladaki işçinin, dokumacının madencinin alın teridir. | Open Subtitles | ما نقوله عن الرقيق هو الصدق العامل في الحقل الحائك، عامل المنجم |
arazide mayın döşeli olabileceğinden durmasını söylüyorlar. | Open Subtitles | يطلبون منها الوقوف، لأنه هنالك إحتماليّة لوجود الألغام في الحقل |
Kaynak nokta ya o alanda yada ona yakın bir yerde olmalı. | Open Subtitles | لابدّ وأن يكون المصدر قريباً من هذا الحقل إن لم يكن في الحقل ذاته |
Tohumlarını bir çiftçinin tarlaya saçtığı gibi saçman yani. | Open Subtitles | تعلم أنك تنثر حيواناتك المنوية بكل مكان كالمزارع في الحقل |
Manyetik alandaki değişimler, kasabanın her yanında rasgele dalgalanmalara yol açıyor. | Open Subtitles | التقلّبات في الحقل المغناطيسي تسبّب عواصف عشوائية في جميع أنحاء البلدة |
Birgün, hepimiz bir katırtırnağı tarlasında top oynuyorduk. | Open Subtitles | يوم ما .. كنا جميعا بالخارج نلعب الكرة في الحقل |
Gördüğünüz gibi, bu öğrenci ödevini yapmadı... çünkü tarlada çalışması gerekiyordu. | Open Subtitles | لأنه كان لا بدّ أن يعمل في الحقل وسأتركه يذهب لأننّها المرّة الأولى |
Herkes tarlada, güneşin altında çalışıyor. | Open Subtitles | والجميع في الحقل يعملون في تلك الشمس الحارة |
Sıradan insanların, tarlada çalışanların giydikleri üniformamız olacak. | Open Subtitles | زينا الرسمي سيكون لباس ذلك الرجل في الشارع، وذلك الفلاح في الحقل. |
Sanırım Kabil yazları çok çalışarak mahsulü topluyordu Habil ise o sırada tarlada oyun oynuyordu. | Open Subtitles | أعتقد أن هابيل اجتهد طيلة الصيف في حصد محاصيله بينما كان قابيل يلعب في الحقل. |
Pete'i görürsen tarlada motosiklet sürmemesini söyle ona. | Open Subtitles | عندما تقابل بيت أخبره بأن يتوقف عن الكعك في الحقل |
tarlada elinde bir çiçek tutan küçük bir kız. | Open Subtitles | فتاة صغيرة في الحقل تمسك بزهرة نقوم بتكبير صورة للخلف لنكتشف أنها في الصحراء |
Tarladaki karşılaşmamızda kendinizi tanıtmalıydınız. | Open Subtitles | كان عليكَ أن تعرّفني . بنفسك عندما قابلتك في الحقل |
Bu akşam Tarladaki Chris ile buluşacağım anlarsın işte. | Open Subtitles | سأقابل كريس الليلة في الحقل العلوي ل 00.. كما تعلمين |
Tarladaki kızı kim öldürdüyse bu kızı da o öldürdü. | Open Subtitles | أياً كان من قتل الفتاة في الحقل هو قاتل هذه الفتاة |
Peynir de arkadaki Tarladaki ineklerden. | Open Subtitles | والجبن من الأبقار الموجود في الحقل بالخلف. |
Yol kenarındaki bir arazide çömelip köpek gibi işemesi gerekiyor. | Open Subtitles | فتقضي حاجتها في الحقل على جانب الطريق مثل الكلب. |
Büyütemiyorum çünkü bir yanda sulak arazi, çılgın kasaba yönetmelikleri ve kuzeydeki arazide yüzyılda iki kez yumurtlayan garip bir kertenkele var. | Open Subtitles | لا يمكنني ذلك بسبب وجود مستنقعات بجانبه ومراسم البلدية الجنونية وسحلية غريبة ما تتكاثر في الحقل الشمالي مرتين في القرن. |
Dışarıda, açık alanda jeneratörle uğraşırken. | Open Subtitles | من الخارج في الحقل عندما كنت أملأ المولد |
Karım, diğer eşlerle birlikte tarlaya çalışmaya gidiyor. | Open Subtitles | وزوجتي تعمل في الحقل مع الزوجات الأخريات |
Ve alandaki kurtardığın tüm adamlar da ölürlerdi. | Open Subtitles | وجميع اللاعبين في الحقل الذي لم ترغب حفظ لقوا حتفهم أيضا. |
Birgün, hepimiz bir katırtırnağı tarlasında top oynuyorduk. | Open Subtitles | يوم ما .. كنا جميعا بالخارج نلعب الكرة في الحقل |