"في الخروج من" - Translation from Arabic to Turkish

    • çıkmam için
        
    • çıkmaya
        
    • çıkarsak o
        
    • çıkması için
        
    • çıkıp
        
    Sadece buradan çıkmam için bana yardım etmelisin, sonra onunla buluşmaya gideceğim. Open Subtitles عليكِ فقط مساعدتي في الخروج من هنا وبعدها سأذهب لملاقاته
    Buradan çıkmam için bana yardım etmelisin. Open Subtitles أحتاج فقط لمساعدتكِ في الخروج من هنا.
    O kızların oradan çıkmaya hiçbir şansları yok. Open Subtitles أولئك البنات ليس لديهن فرصة في الخروج من هناك، أنت تعرف ذلك
    Arka delikten çıkmaya çalışırsa, ...pantolonunu sıyır ve yüzüstü yat. Open Subtitles أجل, إنه يعمل إذا بدأ في الخروج من الباب الخلفي أنزِل سروالك و تقلَّب
    Buradan ne kadar çabuk çıkarsak o kadar zengin oluruz. Open Subtitles كلما أسرعنا في الخروج من هنا كلما أصبحنا أسرع ثراءً
    Buradan ne kadar çabuk çıkarsak o kadar iyi. Open Subtitles كلما أسرعنا "نحن" في الخروج من هنا، كان ذلك أفضل.
    Hapisten çıkması için hayatta yardımcı olmam o kadına. Open Subtitles من المستحيل ان أساعد تلك المرأة في الخروج من السجن
    Sudan çıkması için güzel bayanlara yardım etmek. Open Subtitles السكر! أساعد النساء الجميلات في الخروج من الماء
    Araçtan çıkıp aslanlara doğru yürümek... korkuyu tüm kemiklerimde hissedebiliyorum. Open Subtitles لقد فكروا في الخروج من المركبة والسير بإتجاه الاسود على الاقدام. أسير بعكس عِظام الفطرة السليمة لجسدي
    Buradan çıkmam için bana yardım edeceksin. Open Subtitles ستساعدني في الخروج من هنا
    Burdan çıkmam için bana yardım etmelisin. Open Subtitles -عليكَ أن تساعدني في الخروج من هنا
    Daha çok dışarı çıkmaya başlamalısın, dostum. Bir kıza ihtiyacın var. Open Subtitles إنّك بحاجة للبدء في الخروج من البيت، أنت تحتاج فتاة.
    Çıkmak istemediği halde arabadan çıkmaya zorlamak, sesini yükseltmek veya zorlayıcı davranışlarda bulunmak da ceza kanunun 283. maddesini ihlal sayılır. Open Subtitles الاستمرار باخبارها في الخروج من السيارة ضد رغبتها يعد جريمة ابتزاز
    Buradan ne kadar çabuk çıkarsak o kadar iyi. Mutlu oldun mu? Open Subtitles كلما أسرعنا "نحن" في الخروج من هنا، أهذا يسعدك؟
    Kabuğundan çıkması için ona yardım ediyordum sadece. Open Subtitles اسمع، أنا أحب (نيكي). كانت أحاول مساعدتها في الخروج من صدفتها.
    Bu durumda, buradan çıkıp gitmemiz için bana yardım edebilirsin. Open Subtitles في هذه الحالة، يمكنك مساعدتي في الخروج من هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more