"في الدخول" - Translation from Arabic to Turkish

    • girmeyi
        
    • girmek için
        
    • içeri girmek
        
    • giremeyeceğim bir
        
    • İçeri gelmek
        
    • içeri girmiyorsunuz
        
    Ayrıca kumarhanin en güvenli odalarına girmeyi başardı. Open Subtitles ولقد نجحت ايضا في الدخول إلى أكثر الغرف تأمينا في الكازينو
    Şuan kimseyle ciddi bir ilişkiye girmeyi düşünmüyorum. Open Subtitles وليس لدي أي رغبة في الدخول بعلاقة حقيقية مع أي كان.
    Tünel girmek için korkunç ama çıkmak için harika bir yer. Open Subtitles إن النفق طريق سيء في الدخول لكنه طريق جيد في الخروج
    Sahi. Ağdaki kilitli alanlara girmek için yardıma ihtiyacın var mı? Open Subtitles هل تحتاجين الى اي مساعدة في الدخول الى مستويات الشبكة
    Grup olarak hoş bir şekilde oraya gidersek içeri girmek için bir şansımız olur gibime geliyor. Open Subtitles انا اعتقد اذا ذهبنا كمجموعة لدينا فرصة كبيرة في الدخول
    Gerçi ayrıntıya pek giremeyeceğim bir süredir hiç dışarı çıkmayı arzu etmedim. Open Subtitles على الرغم من أنني أجد صعوبة في الدخول في التفاصيل... لأنني لم أرغب في مغادرة المنزل لبعض الوقت.
    Evet, Bob'la konuştum ama içeri gelmek istemiyorum. Open Subtitles ..أجل , و قد لقد تحدّثت إلى بوب لكني لا أرغب في الدخول
    Neden içeri girmiyorsunuz? Open Subtitles ما رأيك في الدخول
    Çünkü ortağımızın erkek olduğunu biliyoruz, ve evinize onu kızdırmadan girmeyi başarabiliyordu. Open Subtitles المثير للفضول , نعلم أن شريك رجل ونجح في الدخول والخروج من منزلك دون إغضابها
    Çünkü ortağımızın erkek olduğunu biliyoruz, ve evinize onu kızdırmadan girmeyi başarabiliyordu. Open Subtitles المثير للفضول , نعلم أن شريك رجل ونجح في الدخول والخروج من منزلك دون إغضابها
    Dolaba girmeyi düşünün ama girmeyin. Open Subtitles انتظرا، انتظرا. فكروا في الدخول إلى الدواليب، ولكن لا تفعلوا ذلكَ حقاً.
    Birisi anahtar kartımı çaldı ve binaya girmek için kullandı. Open Subtitles أحدهم سرق بطاقتي واستعملها في الدخول إلى المبنى
    Dış kapı kapanacak ve girmek için müdürden fırça yiyeceğiz. Open Subtitles - سنتأخر - يجب أن ننسل في الدخول للفصل - وإلا فسنقع في مشاكل لا تسرع -
    Polis bile içeri girmek için çok uğraşıyordur. Open Subtitles حتى الشرطة ستواجه صعوبة في الدخول لهناك
    İçeri girmek istemezsiniz, inanın bana. Open Subtitles لن ترغبي في الدخول هنا، صدقيني
    İçeri girmek istemiyorum. Open Subtitles لا أرغب في الدخول.
    Gerçi ayrıntıya pek giremeyeceğim bir süredir hiç dışarı çıkmayı arzu etmedim. Open Subtitles على الرغم من أنني أجد صعوبة ...في الدخول في التفاصيل لأنني لم أرغب في مغادرة المنزل .لبعض الوقت
    İçeri gelmek ister misin? Open Subtitles هل ترغب في الدخول معي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more