Şu da var ki, benimle bu konuşmayı yaptığında ben Yedi yaşındaydım. | TED | الآن، أذكركم، أجرى هذه المحادثة معي عندما كنت في السابعة من العمر. |
Ben daha Yedi yaşından beri dünyayı mahvettiğim için... suçluluk yaşıyordum. Tanrım. | Open Subtitles | لقد كنت أشعر إنني المسئولة عن تدمير العالم منذ كنت في السابعة |
Saat Yedi buçukta köyün yarısı, neler olacak diye merak içinde burada olacak. | Open Subtitles | وهو أنه في السابعة والنصف، سيكون لدينا هنا نصف سكان القرية، مدفوعين بالفضول |
Kenny'nin babası pokémon ilk çıktığında onun kartlarını almış.... ...Yedi yaşındayken. | Open Subtitles | والد كيني اشترى له أول بطاقات البيكمون عندما كان في السابعة |
Antika bir araba almak için parayı Saat yedide çekecek. | Open Subtitles | سيقوم بأخذ النقود في السابعة صباحًا ليقوم بشراء سيارة كلاسيكية |
Yedi yaşında ve bir golden retriever'ı öldürebilecek kadar sert vurabiliyor. | Open Subtitles | إنه تقريباً في السابعة ولديه تسديدة يمكن أن تقتل حارس كبير. |
Babam ben Yedi yaşımdayken bir iz bırakmadan ortadan kayboldu. | Open Subtitles | اختفى والدي عندما كنت في السابعة, دون أن يترك أثرا |
Bazen insanlar bana giyinmekten çok oyun oynuyorsun diyorlar, yada onlara Yedi yaşlarındaki hallerini hatırlatıyorum. | TED | بعض الناس يخبرونني .. انني أبدو عبثية في انتقاء ملابسي وانني اذكرهم بالاطفال في السابعة من عمرهم |
Böylece Yedi yaşındaki küçük, ümitsiz aklımın bu trajediyi önlemek için düşünebildiği tek şeyi yaptım. | TED | ففعلت الشيء الوحيد والذي يمكن أن يفكر فيه عقل طفل في السابعة لكي يتجنب هذه المأساة |
Yedi yaşındayken yaşadığım bir anımı hatırlıyorum, babam bana geldi ve dedi ki: "Mariana, seni ve küçük kardeşini göndereceğim..." | TED | أتذكر ذات مرة عندما كنت في السابعة من عمري تقريباً أتى والدي إلي وقال "ماريانا سوف أرسلكِ أنت وأختك الصغيرة |
Bu nedenle, Yedi yaşımdayken ailemden ayrılmak ve köyüme çok uzak bir şehirde ailemle hiç iletişim kurmadan yaşamak zorunda kaldım. | TED | لهذا السبب, كان علي ان اترك العائلة عندما كنت في السابعة وان اسكن في مدينة بعيدة عن قريتي بدون وسيلة للاتصال بعائلتي |
Yedi yaşında idim. Anlamamıştım. | TED | كُنت في السابعة من عمري ولم أفهم حينها ما قصدته أمي. |
Burada Yedi yaşındayım. Bir Buda tapınağının önündeyim, omuzumda bir maymun var. | TED | هذه أنا عندما كنت في السابعة من عمري أقف أمام معبد بوذي قديم ويوجد قرد على كتفي. |
Bu alana girdiğimde çok gençtim, Yedi yaşındaydım. | TED | كنت صغراً عندما دخلت هذا المجال كنت في السابعة من عمري |
Arıyı kolumu tıpkı Yedi yaşında alçı çıkarıldıktan sonraki gibi dirsek uzatması ve esnetmesi yaparak kontrol ediyorum. | TED | أتحكم بالنحلة بواسطة تمديد وثني المرفق، بالضبط كما كنت في السابعة من عمري بعد خلع الجبيرة. |
Unutmayın, daha önce Libya'ya sadece tatil için gittim ve Yedi yaşında bir kız için büyülü bir yerdi. | TED | تذكروا، لم أذهب قطّ إلى ليبيا في عطلة، وكطفلة في السابعة من عمرها، كان ذلك كالسحر. |
Kafamda bir renk karmaşası vardı ve Yedi yaşımdaydım. | TED | كنت حينها في السابعة من العمر، مع فوضى من الألوان في رأسي. |
Ben Yedi yaşındayken, iyi niyetli bir yetişkin büyüdüğümde ne olmak istediğimi sordu. | TED | عندما كنت في السابعة من عمري، سألني بالغ بحسن نية عما أريد أن أكون عندما أكبر. |
Dostun teğmen olmuş. Saat yedide çıkıyor. | Open Subtitles | صديقك ملازم في شرطة الأخلاقية ينهي عمله في السابعة |
Saat yedide eve gelmezsen, Tom'la beraber kaçarım ona göre. | Open Subtitles | إذا لم تحضر لشقتي في السابعة فسأهرب مع توم |
Saat yedide eve gelmezsen, Tom'la beraber kaçarım ona göre. | Open Subtitles | إذا لم تحضر لشقتي في السابعة فسأهرب مع توم |